| Ailelerden hiçbiri gençlerin neden ortadan kaybolduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد من الأباء يعلم سبب إختفاء الشبان. |
| Sen benimle birlikteyken Sam'in ortadan kaybolduğunu fark etmediğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا تظنين أنني سأتجاهل حقيقة أنك كنت معي في نفس وقت إختفاء (سام) ؟ |
| Ressamın neden ortadan kaybolduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم لماذا قد اختفى الرسام. |
| Uyuyup kalmışım, ortadan kaybolduğunu fark etmemişim. Yaralı mısın? | Open Subtitles | كنت نائماً، لم ألحظ اختفاءك هل أنت مصابة؟ |
| Yani, eğer öyleyse neden tamamen ortadan kaybolduğunu anlayabilirim. | Open Subtitles | أقصد، ذلك مِن شأنه أن يُفسّر سبب إختفائه تماماً. |
| ortadan kaybolduğunu, Ateş Ulusu'nun dünyaya korku saçmasına izin verdiğini unuttun mu? | Open Subtitles | هل نسيت بأنك قد اختفيت و سمحت لعشيرة النار بأن تنشر الخراب في العالم ؟ |
| Ve şimdi sen bana bu küçük... her ne haltsa,onun ortadan kaybolduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | وها أنت تقول لى أن هذه أيا كانت ... فقد اختفت |
| Hans Petterson'ın neden ortadan kaybolduğunu öğrenene kadar bunun kendi rızasıyla gerçekleşmediğini varsayacağız. | Open Subtitles | حتى نعرف سبب إختفاء (هانس بيترسون) نحن نفترض أن ما حصل أمر غير مقصود |
| Bu, Tolin'in neden ortadan kaybolduğunu açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر سبب إختفاء (تولين). |
| ...ortadan kaybolduğunu söylettin doğru mu? | Open Subtitles | بأن ابنهم قد اختفى في هاواي |
| ...Riley'nin ortadan kaybolduğunu gördü. | Open Subtitles | رايلي قد اختفى |
| Ama ortadan kaybolduğunu daha yeni fark etmiş olabilirler. | Open Subtitles | لكن من المحتمل أنهم لاحظوا فقط اختفاءك. |
| Bu neden ortadan kaybolduğunu hala açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا ما زال لا يشرح إختفائه هكذا |
| Bu neden üç gün ortadan kaybolduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يشرح سبب إختفائه لمدة الـ 3 أيام |
| Ve şimdi sen bana bu küçük... her ne haltsa,onun ortadan kaybolduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | وها أنت تقول لى أن هذه أيا كانت ... فقد اختفت |