"ortak noktaları" - Traduction Turc en Arabe

    • المشترك بينهم
        
    • مشترك بينهما
        
    • شيء مشترك
        
    • المشترك بينهما
        
    • يشتركون
        
    • يجمعهم
        
    • مشترك بينهم
        
    • الصفات المشتركة
        
    • القواسم المشتركة
        
    • المشترك بينها
        
    Tek ortak noktaları aynı şehre gidiyor olmaları gibi. Open Subtitles الشيء الوحيد المشترك بينهم على ما يبدو هو سفرهم لنفس المدينة
    Bakalım üniforma dışında ne ortak noktaları varmış. Open Subtitles عن الضباط المقتولين اكتشفي ما المشترك بينهم غير ملابسهم الرسمية
    İnsanlar bunların ikisine de tam fiyat veriyolar ve tek ortak noktaları hiç bir ortak noktalarının olmayışı. TED يدفع الناس السعر كاملاً لكلا السيارتين، والشئ الوحيد المشترك بينهما هو أنه لا شئ مشترك بينهما مطلقاً.
    Son zamanlarda üzerinde çalıştığımız ana konulardan birisi tıbbi aletler ve apaçık bir ortak nokta görülemese de tıbbi aletler ile Irak’ın elektrik şebekesi arasında bazı ortak noktaları var. TED أحد االمشاريع المهمة التي نعمل عليها حديثا هو أجهزة طبية, وقد لا يكون واضحا أن تلك الأجهزة الطبية لديها شيء مشترك مع شبكة الكهرباء في العراق هنالك بعض القواسم المشتركة
    ortak noktaları, ikisinin de spektrumda bulunması. TED حسناً فهذه المسافة نفسها هي العامل المشترك بينهما.
    Peki ibne olmaları dışında, onların ortak noktaları nedir? Open Subtitles إذن في ما يشتركون فضلاً عن كونهم مجموعة من المثليين
    Ve çat pat söylenen İngilizce kelimeler tek ortak noktaları hayata tekrar başlamak olan insanların arasında değiş tokuş ediliyordu. TED وقصاصات الانجليزية الركيكة التي كانت تتبادل بين الناس والذين كان يجمعهم شيء مُشترك أنهم يبدأون مرة أخرى
    Üç polis memuru, güne başladıklarında hiç ortak noktaları olmadığını düşünüyorlardı. Open Subtitles بدأ ثلاثة رجال شرطة يومهم معتقدين بأنه ما من قاسم مشترك بينهم
    Tek ortak noktaları kazalardan 48 saat önce kaybolmaları. Open Subtitles الشيء الوحيد المشترك بينهم هو ان كلهم اختفوا قبل الحادث بـ 48 ساعة
    Tek ortak noktaları ise insanları palayla doğramak. Open Subtitles والشيئ الوحيد المشترك بينهم هو انهم جميعاً يشرحون الناس بالسواطير
    Onların tek ortak noktaları ayrılmış olmaları. Open Subtitles الشي الوحيد المشترك بينهم انهم تفرقوا جميعا
    Hepsi de birbirinden nefret eder. Hepsinin tek ortak noktaları Elflerden daha çok nefret etmeleridir. Open Subtitles كلهم يكرهون بعضهم البعض، العامل المشترك بينهم هو كراهيّتهم للجان.
    Ve tek ortak noktaları sensin. Open Subtitles والشئ الوحيد المشترك بينهم هو انت
    ortak noktaları neler? Open Subtitles ما الشيء المشترك بينهم ؟
    Tamam iki kurbanımız var şey hariç hiçbir ortak noktaları yok... Open Subtitles حسناً، لدينا إذاً ضحيتان و على ما يبدو لا يوجد أي أمر مشترك بينهما
    Bir araya gelecekler. Bir ortak noktaları var. Open Subtitles سيجتمعان فقط اخبرني بشيء مشترك بينهما
    Jackie konuşmak, ortak noktaları olan insanlar için geçerlidir. Open Subtitles جاكي ، مبادلة الكلام للناس الذين لديهم شيء مشترك
    ortak noktaları da buydu zaten. Hepsi kötü adamdı. Open Subtitles اذن هذا ما يشتركون به ...كلهم اشخاص سيئين
    ortak noktaları ise basitçe şu: çalışmaları yerinde kemikleşmiş. TED ما يجمعهم سوية ببساطة هو: عملهم متأصل في المكان.
    Ölü olan dahi çocuklar hepsinin yetenekleri haricinde bir ortak noktaları varmış. Open Subtitles الأولاد الذي يقتلون لديهم شيء واحد مشترك بينهم
    - Bir sürü ortak noktaları var. Open Subtitles أعني فقط أن لديهم الكثير من الصفات المشتركة.
    ortak noktaları benim. Open Subtitles المشترك بينها هو أنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus