"otobüslerin" - Traduction Turc en Arabe

    • الحافلات
        
    • الباصات
        
    otobüslerin son seferi geçti. Bu saatte bir kız evine nasıl gidebilir? Open Subtitles الحافلات توقفت عن العمل كيف من المفترض أن تعود الفتاة للبيت ؟
    otobüslerin üzerinde kameralar var ve işte! Bir şey bulduk. Open Subtitles الحافلات لديها كاميرات عليها وها هى ذا لدينا شيء ما
    kullanılacak otobüslerin sokakta ki diğer yerel otobüslerden görünür bir şekilde fark edilebilir olmaları önemliydi. TED أن تكون هذه المركبات التي تعمل في ممرات المواصلات السريعة مميزة بصريا عن شوارع الحافلات المحلية
    otobüslerin hepsi boş boş, anlamsız gözlerle beni izleyen sarı ejderhalar gibi neredeyse tehditkâr, korkutucu görünüyorlar. Open Subtitles الحافلات فارغة و تبدو و كأنها مُتوعدة و مُهددة كما الكثير من التنانين الصفراء يراقبونني.
    Ama otobüslerin üzerindeki senin şişko suratın. Open Subtitles ولكنه وجهك الضخم، البدين هو من يضعونه على جوانب الباصات
    Rekor için otobüslerin üzerinden motorsikletle atlayan adamı hatırlayın. Open Subtitles أفكر بذلك الرجل الذي حاول الوصول لرقم عالمي في القفز فوق الحافلات بواسطة دراجة نارية
    Beni kovamazlar. otobüslerin üzerinde benim resmim var. Bu benim söylediğim şey. Open Subtitles لن يقتلونى، صورى على الحافلات لقد قلت هذا
    Belki de bu fotoğraflar, otobüslerin numaralarına göre teşhisini sağlar. Open Subtitles ربما نتمكن من التعرف على الحافلات من أرقامها
    Evet ama öğrenebilirsin. Otobüs durağına git ve dün gece hangi otobüslerin geçtiğini sor. Open Subtitles بإمكانك إكتشاف هذا، إذهبي إلى المحطة واسئلي عن الحافلات التي انطلقت ليلة أمس
    otobüslerin çalışma saatine bağlı olarak 15 ile 30 dakika arasında oradan ayrılmayın. Open Subtitles لا تتحرك , لمدة 15 وحتى 30 دقيقة هذا يعتمد على مدى سرعة الحافلات
    Kartlarını doğru oynarsan, akşamları otobüslerin park ettiği yerden geçirmene izin veririm. Open Subtitles أحسني التصرّف، وسأدعكِ تقوديني إلى المنطقة التي تتوقّف فيه الحافلات ليلاً
    Beni dinleyin, eğer onları bu otobüslerin birinin içine çekebilirsem beni takip edeceklerini biliyorum ve siz de güvende olursunuz. Open Subtitles أنصتوا لي، لو إستطعت استدراجهم بعيدا بواحدة من تلك الحافلات أعرف أنهم سيتبعونني وستكونون بأمان
    Her zaman erkenden gelirim oğlumu almaya çünkü otobüslerin gürültüsünü sevmez. Open Subtitles آتي دائما باكرا لأقل إبني لأنه لا يحب صخب الحافلات
    Bütün otobüslerin yolcuları farklı asal sayılara dayanan farklı yerleştirme düzenleriyle odalarına dağılır. TED كل ركاب الحافلات سينتقلون إلى غرف باستخدام خطط توزيع غرف فريدة مبنية على أساس أرقام أولية فريدة .
    Gökyüzünü izlemedim ama sokağın sonunda otobüslerin, arabaların, yayaların ve küçük scooterların hareket ettiğini görüyordum. TED لم أكن اراقب السماء فقط كانت عيناني معلقتان على نهاية الشارع حيث الحافلات والسيارات والمشاة لم يكن هناك سوى القليل من الدراجات تسير على طول الخط
    Şehrin her tarafında reklam panolarında ve otobüslerin üstünde fotoğrafın olduğunu düşünürsek iki gün falan. Open Subtitles بالنظر لأنَّ وجهكَ موجود على الحافلات ...واللوائح الاعلانية بكل المدينة
    Bir milyon insanın, bu tarzda her yıl uluslararası seyahat ettiğini, bir otobüsle bir yerden bir yere, bir otelden bir başkasına götürülmediğini, otobüslerin penceresinden insanları ve kültürleri fotoğraflamadığını fakat insanlarla gerçekten bağ kurduğunu hayal edin. TED تخيلوا معي لو أن المليار شخص الذين يسافرون دوليًا كل عام، سافروا بهذه الطريقة، ولم ينتقلوا بالحافلة من جهة لآخرى، من فندق لآخر، والتقاط الصور من نوافذ الحافلات للناس والثقافات، لكن تواصلوا مع الناس حقًا.
    Bu otobüslerin hiçbirisi hareket etmeyecek, anlaşıldı mı? Open Subtitles {\pos(192,245)}،هذه الحافلات لن تتحرك تفهمون ذلك؟
    Pekala, Amtrak zaten insanları otobüslerin içinde tutuyor. Open Subtitles حسناً، في الواقع أن تعرف أن شركة أمترك تنقل الناس في الباصات
    Şimdi otobüslerin kaynak olduğunu bildiğimize göre, kaçırmış olabileceğimiz daha çok kurbanı bulabiliriz. Open Subtitles حسناً، بما أننا نعلم بأمر الباصات فبإمكاننا أن نعثر على ضحايا لم نعثر عليهم من قبل
    Ama o otobüslerin içinde yalnızca biri seni evine götürür. Open Subtitles ولكن من بين كل هذه الباصات هناك فقط باص واحد ياخذك إلى البيت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus