Yataktan başka oturacak yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مكان للجلوس هنا عدا هذا السرير اللعين |
Şimdi, biri poposunu kaldırıp super arkadaşımıza oturacak yer verecek mi? | Open Subtitles | الآن، فليزح أحد ما مؤخرته ويعطي صديقنا الخارق مكان للجلوس... |
Ama oturacak yer yok ki. | Open Subtitles | أنت ما عندك أي مكان للجلوس. |
Üzgünüz, oturacak yer yok. | Open Subtitles | آسف ، لا يوجد مكان للجلوس |
Salonda oturacak yer yokmuş. | Open Subtitles | لم يكن هنالك مكان للجلوس. |
oturacak yer yok. Çok fena. | Open Subtitles | لا يوجد مكان للجلوس هذا مقرف |
oturacak yer kalmamış. Güzel yeğenlerime her zaman yer vardır. | Open Subtitles | شكرا للرب لا يوجد مكان للجلوس |
Dizlerimin üzerindeyim çünkü oturacak yer yok. | Open Subtitles | إنّي جاثٍ لأنه لا مكان للجلوس |