Almanya Birleşik Sosyalist Partisi Merkez Komitesinin tarihi oturumunda... | Open Subtitles | في جلسة تاريخية خاصة للجنة المركزية لحزب الاتحاد الاشتراكي الألماني |
Almanya Birleşik Sosyalist Partisi Merkez Komitesinin tarihi oturumunda... | Open Subtitles | في جلسة تاريخية خاصة للجنة المركزية لحزب الاتحاد الاشتراكي الألماني |
Vatansever bir ekip Başkan Bolton'u bugün Kongre'nin müşterek oturumunda makamından azledecek. | Open Subtitles | ،ماركوس اسمع الأصدقاء يجتمعون ،قوة وطنية ستقومبخلعالرئيسبولتن ،خلال جلسة جماعية في الكونغرس اليوم |
Bunu yapmanın en iyi yolu da teklif oturumunda olur. | Open Subtitles | وأفضل طريقة لفعل ذلك هي في جلسة توجيه التُهم |
-Sessiz olun. - Bu Meclis oturumunda konuşmayı talep ettim ve taleplerim reddedildi. | Open Subtitles | طلبت التحدث أمام جلسة مكتملة من هذا المجلس |
Bu ifade oturumunda savunmasız olacaksın. | Open Subtitles | ستدخل إلي جلسة الشاهدة تلك وأنت مكشوف |
- Alooo? - Lemon yeniden işe girme oturumunda ne oldu öyle? | Open Subtitles | - ليمون,ماذا بحق الجحيم حصل- في جلسة الأستماع النهائية ؟ |
İki hafta önce New York'ta yapılan nafaka oturumunda, hata olduğu gözüktüğü için, yerine getirilmemiş bir yükümlülüğünüz var. | Open Subtitles | لديك تفويض بارز للعجْز عن المثول في جلسة إستماع حماية الطفولة في "نيويورك" قبل أسبوعين. |
Neden bunu geçerli neden oturumunda yapmadınız? | Open Subtitles | لماذا لم تطلب هذا في جلسة الاستماع؟ -لماذا تقوم بهذا الآن؟ |
"Genel Kurul özel oturumunda... | Open Subtitles | فى جلسة خاصة لأجتماع عام |
"Genel Kurul özel oturumunda... | Open Subtitles | فى جلسة خاصة لأجتماع عام |
New York saldırılarıyla ilgili soruşturmanın ilk oturumunda ifadesini veren özel ajan Alex Parishdi | Open Subtitles | تدلي بشهادتها لأول يوم في جلسة الإستماع (في تحقيق الهجمات المميتة في (نيويورك التي وقعت منذ ثلاثة أشهر مضت |