Burada oturunca her şeyi açık seçik görmüyor musun, niye kafana takıyorsun? | Open Subtitles | فقط بجلوسك هنا يمكنك فحسب ان ترى كل شئ , لما قد تقلق بشأن اى شئ ؟ |
- Oraya oturunca nasıl göründüğünüzü biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا تبدو بجلوسك ؟ |
Sessiz tuşuna oturunca sağır kalacağımı sanmıştım, asıl o zaman hastalık hastasıydım. | Open Subtitles | لا، عندما جلست على زر كتم الصوت وأعتقد أنني سوف ذهبت الصم، ان كان لي الوسواس. |
Sessiz tuşuna oturunca sağır kalacağımı sanmıştım asıl o zaman hastalık hastasıydım. | Open Subtitles | عندما جلست على زر كتم الصوت، ويعتقد أن ذهب الصم، ان كان لي الوسواس. |
Masaya oturunca 40 tane içtiğimiz vardır. | Open Subtitles | عندما أجلس على المنضدة أجد أربعين شخصاً يأكلون |
Benim işim bunun koltuğuna oturunca başlıyor. Profesyonellik gerektiren şeyleri profesyonellere bırakıyorum. | Open Subtitles | و سأقوم بعملي عندما أجلس خلف المقود حتى ذلك الوقت ، سأترك كل شيء لكم أنتم المحترفين |
Hayır ama artık bir masanın arkasında oturunca, dünya farklı görünüyor. | Open Subtitles | لكن الآن, بعدما جلستُ خلف المكتب العالم يبدو مختلفاً |
Nasser Ali Abdi komünist kardeşinin yanında oturunca ingiliz amerikalılar da bunu bir şey sanıyordu. | Open Subtitles | جلستُ مع ناصر علي أخ عبدي, الشيوعي يضجّ كالعادة ضد الإنجليز والأمريكان. |
oturunca belim ağrıyor. | Open Subtitles | ظهري يؤلمني عندما أجلس. |
Şoför koltuğuna oturunca koku gelmeye başlardı. | Open Subtitles | جلستُ في مقعد السائق، |