Bunu onların yüzlerinde ve vücutlarında gözlemleyebilirsiniz. Sandalyelerine otururlar ve kendilerini küçültürler ve ellerini şu şekilde kaldırırlar. | TED | تراه في وجوههم وأجسامهم ، يجلسون على مقاعدهم ويجعلون من أنفسهم أصغر. ويفعلون هكذا عندما يرفعون أيديهم. |
Öncelikle, otururlar ve belirli bir grup hastanın klinik sorununu bulalım derler. | TED | أولًا يجلسون ويقولون هيا بنا نحدد المشكلة سريريًا بين مجموعة معينة من المرضى |
Nasıl insanlar konuşmadan böylece otururlar ki? | Open Subtitles | أى نوع من الناس هذا ، يجلسون معاً بدون النطق بكلمة ؟ |
Nasıl insanlar konuşmadan böylece otururlar ki? | Open Subtitles | أى نوع من الناس هؤلاء الذين يجلسون فى المطعم و لا يتحدثون إلى بعضهم البعض |
Nasıl insanlar konuşmadan öylece otururlar ki? | Open Subtitles | أى نوع من الناس ، يجلسون هكذا بدون النطق بأى كلمة |
First class'ta yanımda otururlar, Jean'da yan masada yerler... | Open Subtitles | يجلسون بجانبي بالدرجه الأولى ..يتناولون الطعام بالطاولة المجاورة بـ |
Her hafta barış konusunu tartışmak için toplanırlar birlikte otururlar, hikayeler paylaşır, kurabiye yerler. | Open Subtitles | كل أسبوع يلتقون ليناقشوا أحوال مثل السلام، إنهم يجلسون ويتبادلوا الحكايات ويخبزون الكعك |
İhtiyacın varken ifadesiz bir şeklide otururlar. | Open Subtitles | انهم يجلسون بوجوه من حجر عندما تحتاجين المساعدة |
Her yere sıçarlar sonra da laboratuarında otururlar. | Open Subtitles | إنهم يخرجون القاذورات, وبعد ذلك يجلسون بداخل معملك |
Arabada otururlar ve boş boş çene çalıp vakit geçirirler. | Open Subtitles | يجلسون في السيارة ويتحدثون حتى يمضي الوقت |
otururlar, korkarlar Elbiselerini mahvederler. | Open Subtitles | يجلسون في الأرجاء، يخافون من أن يفسدون فساتينهم. |
Yeni gelenlerde hep masanın en ucuna otururlar. | Open Subtitles | الوافدون الجدد دائما يجلسون في نهاية "المنضدة" |
otururlar ve yeni zenci fıkraları düşünürler... | Open Subtitles | يجلسون ويفكرون عن نكت جديدة للسود؟ |
Buraya otururlar. | Open Subtitles | إنهـم يجلسون عليهـا نوعـاً مـا |
Aptal biberonlarıyla öylece otururlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يجلسون مع قواريرهم الغبية |
Kafeslerinde otururlar, b*klarının üstüde gün boyu otururlar | Open Subtitles | ييقونفيأقفاص، يجلسون على قاذوراتهم. |
- Çünkü buraya otururlar. | Open Subtitles | لماذا ؟ لأنه ذلك المكان الذي يجلسون فيه |
Orduda, memurlar barlara otururlar, konuşup dururlar... | Open Subtitles | في الجيش، الضباط يجلسون في حانة،و يقومونبالدردشة... |
otururlar, "Ay, acaba ne?" diye düşünürler. | Open Subtitles | وهم يجلسون هناك تفكير، "أوه، ما هو هذا؟" |
Bizimkiler Calaveras Gölü civarındaki bu yerde otururlar. | Open Subtitles | كان أقربائي يجلسون هنا في بحيرة (كالافيرس) |