"oturursan" - Traduction Turc en Arabe

    • جلست
        
    • جلستي
        
    • جلستِ
        
    • وأنت جالس
        
    Eğer nehrin yanında yeterince oturursan düşmanların cesedini yüzerken görebilirsin. Open Subtitles إذا جلست عند النهر مدة كافية سترى جثة عدوك تطفوا
    TV'ye çok yakın oturursan gözlerini bozarsın. Open Subtitles إذا جلست قريبا جدا من التلفاز، ستأذي عينيك
    Kimse sana, taşlara çok oturursan böbreklerini üşütürsün demedi mi? Open Subtitles اي شخص يقول انه لو جلست على الصخور البارده لوقت طويل ستصبح جثه
    Televizyona o kadar yakın oturursan kör olursun. Open Subtitles هي ,انت تعلمين انه لو جلستي بهذا القرب الى التلفزيون سوف تصبحين عمياء
    Eğer benimle bir yere oturursan, sandviçimin yarısını seninle paylaşırım. Open Subtitles أتعرفين، إن جلستِ معي، سأعطيك نصف الساندويتش
    Orada bir süre oturursan seni kimse bulamaz. Ve ölürsün. Open Subtitles إن جلست بجواره وقتـا كـافيـا لا أحد سيعثر عليك و تلقى حتفك
    Orada cesur bir gülümseme ve neşeli bir edayla oturursan niçin balonun güzeli olamayasın ki? Open Subtitles و ان جلست هناك بابتسامة شجاعة قليلا و روح احتفالية لماذا, قد تكونين حسناء أكثر من الكرة
    Eğer orada yine parmağın kıçında konuşmadan oturursan, o parmağı kırarım ve o girdiği yerde kalıcı olur. Open Subtitles اذا جلست هناك مع ابهامك ارفع مؤخرتك مرة اخرى انا سانهيه واتركه هناك بشكل دائم
    Bak ama cidden eğer oraya oturursan, insanlar tuhaf olduğunu düşünecek. Open Subtitles انظري, لكن بجدية إذا جلست هنا, الناس سيعتقدون أنك غريبة
    - Efendim! Ne kadar erken oturursan, o kadar erken giderim. Open Subtitles ـ واو ـ اذا جلست بسرعة سوف اغادر بسرعة ايضا
    Eğer yakın oturursan piyanodaki sihrime yakından tanık olabilirsin. Open Subtitles ،إذا جلست بالقرب منّي يمكنكِ مشاهدة سحري على آلة الأورجان
    Ee akşama kadar o plajda güneşin altında oturursan uyuz köpek gibi başın da ağrır, kıçın da. Open Subtitles إذا جلست تحت الشمس الساخنة على الشاطئ حتى مغرب الشمس كالكلب الضّال فإن رأسك ومؤخرتك ستؤلمانك معاً
    Eğer çalışanların arasına oturursan, daha iyi iletişim kurabiliyorlar. Open Subtitles إذا جلست بين الموضفين سوف يشعرون بتواصل أكبر
    Yatağa oturursan, her şey daha kolay olacak. Open Subtitles هذا سيكون أسهل بكثير إذا جلست على السرير.
    Bu çirkin halinle orada oturursan insanlar can havliyle kaçışır. Open Subtitles ‏‏‏إن جلست هناك،‏ ‏‏سيسارع الناس للنجاة بحياتهم‏‏
    Ne kadar yüksek oturursan, makamın o kadar yükselir. Open Subtitles كلما جلست في الأعلي، ارتفعت منزلتك.
    Ne kadar yüksek oturursan, makamın o kadar yükselir. Open Subtitles كلما جلست في الأعلي، ارتفعت منزلتك.
    Eğer burada oturursan kimse ne hakkında konuştuğunu duymaz. Open Subtitles فإن جلست هنا فلن يسمع الناس ما تتكلم به
    Sürekli kenarda oturursan hiç arkadaş edinemeyeceksin. Open Subtitles لن تنشئي صداقات اذا جلستي في الخطوط الجانبيه دائما
    Peki, bu masaya oturursan kağıt mı plastik mi tartışması yapmaya bayılan insanlar bulabilirsin. Open Subtitles الان اذا جلستي في تلك المجموعه ستجدين بعض الناس من هم بالضبط اساس نقاشهم " الورق ازاءالبلاستيك "
    Kucağımda oturursan daha kolay öğrenebilirsin. Open Subtitles على الأرجح سيكون من السهل أن جلستِ في حضني
    Arkaya oturursan, Ön teker havada gider... Open Subtitles لو جلستِ على المقعد الخلفي العجلةالأماميةستطيرفيالهواء..
    Orada oturursan boğulacaksın. Open Subtitles سوف تغرق وأنت جالس هناك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus