Kardeş Brigham halkımızı ovalara doğru yönlendirdiğinden beridir hep güçlü olmak durumunda kaldık. | Open Subtitles | منذ ان قاد اخونا بريكهام اتباعه عبر السهول والوديان |
Kurak ovalara uzanan kanallar ilk kez suyla kavuşmaya başlıyor. | Open Subtitles | القنوات التي تقود عبر السهول الجافة تحصل على قطراتها الأولى المرحّب بها |
- İspanya'da en çok yağmur ovalara yağar. | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا تهطل أساساً في السهول. |
Akbabalar da dağları alçak ovalara geçiş için birer basamak olarak kullanır. | Open Subtitles | بدلا من ذلك ، فإنها تستخدم الجبال كنقطة انطلاق الى السهول في الأسفل. |
Fırtına Rocky dağlarında başlayıp, ovalara yayıldı ve Ortabatı'ya indi. | Open Subtitles | بدأت العاصفة في منطقة الروكيز،، ثم انتقلت عبر السهول... واستقرت في الغرب... |
* Yağmur yağdı mı İspanya'da, ovalara yağar çoğunlukla * | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا * * .تهطل أساساً في السهول |
* Yağmur yağdı mı İspanya'da, ovalara yağar çoğunlukla * | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا * * .تهطل أساساً في السهول |
* Yağmur yağdı mı İspanya'da, ovalara yağar çoğunlukla * | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا * * .تهطل أساساً في السهول |
* Yağmur yağdı mı İspanya'da, ovalara yağar çoğunlukla * | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا * * .تهطل أساساً في السهول |
* Yağmur yağdı mı İspanya'da, ovalara yağar çoğunlukla * | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا * * .تهطل أساساً في السهول |
* Yağmur yağdı mı İspanya'da, ovalara yağar çoğunlukla * | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا * * .تهطل أساساً في السهول |
Dağın ötesindeki ovalara. | Open Subtitles | إلى السهول خلف الجبال |
* ovalara, ovalara * | Open Subtitles | * على السهول، على السهول * |
* ovalara, ovalara * | Open Subtitles | * على السهول، على السهول * |
* ovalara, ovalara * | Open Subtitles | * في السهول، في السهول * |