| - Ben kazanacağım, inanın. - Sizce keramet bu oylamada mı? | Open Subtitles | ـ سأفوز، صدقيني ـ هل ترى أن هذا التصويت هو الضمانة؟ |
| oylamada Dünya'ya geri dönme kararı alınınca karım ve ben çok üzüldük. | Open Subtitles | أذكر عندما تم التصويت لصالح العودة إلى الأرض كم كان قلبينا محطمين تماما |
| New York Times altı güney eyaletinde oylamada yapılan usulsüzlükler için.. | Open Subtitles | النيويورك تايمز على وشك إطلاق تحقيق في مخالفات التصويت في ست ولايات جنوبية |
| Sorun, erken oylamada kullanılan sandık. | Open Subtitles | المشكلة هي ورقة الاقتراع المستعملة في التصويت المبكر |
| Hristiyan muhafazakarları oylamada seni seçecekler, sana münazara sahnesinde bir kürsü verecekler, ve sonra, sen onları terkedeceksin. | Open Subtitles | المحافظون المسيحيون وضعوكِ على قائمة الاقتراع وسيضعونكِ على منصة المناظرة لكن بعدها، سوف تنبذينهم |
| Çok iyi bir dansçıydın. oylamada yenildiğinde çok kötü hissetmiştim. | Open Subtitles | كنت راقصاً جيداً ، أسفت لإستبعادك بالتصويت |
| Bay Utter'ın yıllardır bildiğinizi tahmin ettiğim yönüne oylamada tanık oldum. | Open Subtitles | رأيت في التصويت ما أظنك عرفته طوال هذه السنين |
| Liberallerin yasa oylamasına erteleme oyu vermesiyle kabine bugün oylamada reddedilmekten kurtuldu. | Open Subtitles | الحكومة تتجنب التصويت عندما دعم الليبراليون... تأجيل التصويت على الميزانية للمرة الثالثة |
| Kış festivali için oylamada olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك على ورقة التصويت لحفلة الشتاء الرسمية |
| oylamada başarısız olursak o beş para etmez pisliğin Nicky ile yüzmesini istiyorum. | Open Subtitles | , إذا فشل التصويت أريد ذلك اللعين ." أن يطفو مع " نيكي |
| Erken oylamada keşfettiğimiz sandıkların kökeni hakkında bazı sorularımız var. | Open Subtitles | لدينا تساؤل علن مصدر أصوات اكتشفناها خلال التصويت المبكر |
| İlk oylamada "hayır"a oy veriyorsun. | Open Subtitles | لا للاستفتاء على التصويت الأول. لا تنسى. |
| Bu konuyu düşünüp cevabımı oylamada vereceğim. | Open Subtitles | وسوف أفكر أكثر من ذلك. سأقدم لك إجابتي في التصويت. |
| Amerikan tarihinde oy vermenin eğlenceli olduğu zamanlar vardı, oylamada gözükmek sıkıcı bir görevden daha fazlasıyken. | TED | كان هنالك وقت في التاريخ الأمريكي عندما كان التصويت ممتعاَ، عندما كان أكثر بكثير من مجرد الظهور عند صناديق الاقتراع كواجب. |
| Bayan Brent, oylamada adı geçmeyen tek kişinin ben olduğunu anımsatabilir miyim? | Open Subtitles | اسمحى لى أن أذكرك يا آنسة "برينت " أننى الوحيدة التى لم يذكر إسمها فى التصويت |
| Ama biraz uzun sürmüştü ha? Şöhretler listesine bir sonraki oylamada alındım. | Open Subtitles | صالة الشهره صوتت لي في الاقتراع القادم |
| Ben bile, oylamada bu durumu değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا الأخذ في الإعتبار هذه القصة عندما نقوم بالتصويت |
| oylamada, ismini sayacağım başarısızları mağlup ettin: | Open Subtitles | :بالتصويت, لقد هزمتِ الفاشلين التالين |