"oynardı" - Traduction Turc en Arabe

    • يلعب
        
    • لعب
        
    • كانت تلعب
        
    • ان تلعب
        
    Hep kazanmak için oynardı, sert, ama kurallara uygun oynardı. Open Subtitles كان دائماً يسعى إلى الفوز, يلعب بقوّة لكن لعب نظيف.
    Benim ihtiyar o ve diğerleriyle kağıt oynardı. Open Subtitles رجلي العجوز كان يلعب لعبة الورق معه ورجال كبار السن آخرين
    Gençken diğer çocuklar.. ..silahla oynardı, ama ben topla oynardım, bunun gibi. Open Subtitles عندما يلعب الاطفال لعبة المطاردة والمسدسات
    Okuldayken beraber ragbi oynardık. Hangi mevkide oynardı hatırlamaya çalışıyorum. Open Subtitles لعبت الركبي معه في المدرسة، أتسائل في أي مركز لعب
    Robert 10 yaşındayken, küçükler liginde oynardı. Open Subtitles عندما كان روبرت كان العاشرة كان يلعب في دوري مصغر
    Arka bahçede saatlerce durup Harika Kadın'ı oynardı. Open Subtitles لقد امضى ساعات في الحديقة الخلفية يلعب مع الكلب
    Bahçede kriket oynardı. Open Subtitles كان معتاد أن يلعب الكريكت فى الجنينة من الصباح حتى المساء
    Az çok. Çocukken, babam haftada bir poker oynardı. Open Subtitles عندما كنت طفله كان أبي أسبوعياً يلعب البوكر
    Squeaky senden daha iyi oynardı D. Open Subtitles سكويكى كان يمكن أن يلعب بشكل أفضل مما فعلت.
    Alp bozkırlarından atlarıyla geçerek onun sevdiği bir yere indiler. Çocukluğunda ikiz kardeşiyle oyunlar oynardı. Open Subtitles وركبوا جيادهم وهبطوا الجبل العالي إلى الصحراء إلى مكان كان يحبه كان يلعب فيه وهو طفل مع أخيه التوأم
    Ve ben buraya geldiğimde benimle masa tenisi oynardı. Open Subtitles وعندما لا يكونوا هنا يلعب معي كرة الطاولة
    ve şunu kesinlikle biliyordu ki bu sporda çok politik oyunlar var, kendisi de diğerlerinden daha akıllı oynardı. Open Subtitles انه وبكل تاكيدا، على علم بسياسة الرياضة و يمكنه ان يلعب تلك اللعبة و ببراعة اكثر من الآخرين.
    W.C. Fields. Filmlerde sarhoş bir karakteri oynardı. Open Subtitles و.س فيلدز الذى اعتاد لعب دور تلك الشخصية المخمورة فى الافلام
    Kuralları bilse, o da aynı oyunu oynardı. Open Subtitles انها فقط لم تُبلّغ ربما لو علمت القواعد يمكنها لعب نفس اللعبة
    İncitilmiş insan rolü oynardı ve çok da başarılı olurdu. Open Subtitles كانت تحب لعب دور المجروحه ولقد أدته ببراعه
    O kamyonlarla oynardı. Sen televizyon parçalardın. Open Subtitles لقد لعب بالشاحنات ، وأنت اكتفيت بالتلفاز
    "Kovboylar ve Kızılderililer" oynarken bile Kızılderili yüz modelini oynardı. Open Subtitles عندما لعبنا، رعاة بقر وهنود، لقد لعب دور فنان الهنود للتزيين.
    Babam ailede iyi polisi oynardı. Open Subtitles لعب أبي نوع الشرطي الجيد خارج الأباء , تعلم
    Masa tenisi oynardı. Kazandığımız kupalar vardır. Open Subtitles لقد كانت تلعب البينج بونج ما زلنا لدينا الكؤوس
    Bridget yayıncılık alanında çalışıyor ve çırılçıplak benim havuzumda oynardı. Open Subtitles بريدجيت تعمل فى مجال الدعاية ولقد اعتادت ان تلعب عارية فى حمام سباحتنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus