Haftada üç gün beraber basketbol oynuyorlarmış ve Dominic diyor ki, Michael tanıdığı en başarılı adammış. | Open Subtitles | فكما يبدو فهم يلعبون كرة السلة 3 مرات في الأسبوع و يقول دومونيك ان مايكل هو الأنجح بين الشباب |
Dışarıda gol oynuyorlarmış ve hayır işlerine ne kadar vermeleri... gerektiğine karar veriyorlarmış. | Open Subtitles | انهم يلعبون بالخارج لعبة غولف و انهميحاولوناتخاذقرار... كم لتعطي لأعمال الخير. |
Bir tabancayla oynuyorlarmış. Bir arabanın geldiğini görmüşler. | Open Subtitles | كانوا يلعبون بمسدّس , رأوا سيّارة قادمة ... |
Bütün çocuklar da suda oynuyorlarmış. | Open Subtitles | وكان الأطفال جميعاً يلعبون في الماء |
Bu tipler posta kutusu beysbolu oynuyorlarmış. | Open Subtitles | هؤلاء الشباب كانوا يلعبون على بريد "البيسبول" |
Az önce çıktığı ormana çok benzer bir ormandaki büyük bir evde bir grup beyefendi bulmuş, bazısı epey tuhafmış ve "napdraw" oynuyorlarmış. | Open Subtitles | فى غابة مشابة تماماً للتي تركها للتو، وجد حفنه من الرجال الأقوياء بضعهم شكلهم غريب يلعبون "نابرو". |
Bazı çocuklar varmış ve havuzda oynuyorlarmış. | Open Subtitles | كان هناك بعض الفتيان يلعبون حول المسبح. |
Oyun oynuyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يلعبون لعبة ما |
bahçede ki koca bencil-dev ile oynuyorlarmış. | Open Subtitles | كان الاطفال يلعبون (في حديقة العملاق الاناني ) |
Kendilerince bir oyun oynuyorlarmış. | Open Subtitles | لقد كانوا يلعبون لعبة .. |
Üçü de Will Gardner tarafından Çarşamba geceleri düzenlenen basketbol maçlarında düzenli olarak oynuyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا جميعهم يلعبون بانتظام في مباراة لكرةِ سلة (ليالي الأربعاء) وكان (ويل َغاردنر) يديرها |
Futbol oyunu oynuyorlarmış. | Open Subtitles | انهم يلعبون لعبةً لكرة القدم |