Mahkum, diz çöküp başını kütüğe koyar... boynunu, özel olarak tasarlanmış... bu küçük oyuğa yerleştirir, balta buraya iner... ve kafayı gövdeden tek hamlede, bazı şanssız durumlarda... iki hamlede ayırır. | Open Subtitles | الضحية يركع, ويضع رأسه على الصخرة ويُثبت رأسه على التجويف فى الصخرة المصمم ليناسبه, ثم تهوى البلطة |
Ve sökülen bu ağaçlardan birinin bıraktığı oyuğa bu adam Hattie Frimple'i gömdü. | Open Subtitles | وفى التجويف الموجود تحت احدى الأشجار قام هذا الرجل بدفن هايتى تريمبل |
Çukur derinleşir ve küçük bir girişi olan bir oyuğa dönüşür. | Open Subtitles | تعمقت النقرة و تطورت إلى تجويف بفتحة صغيرة |
Pişirilmiş kuş, oyuğa alınıyor. | Open Subtitles | الطير المطبوخ عُمل تجويف بها |
Beni Ay'daki bir oyuğa göm. | Open Subtitles | أو يدفنني بكهف على القمر |
Beni Ay'daki bir oyuğa göm. | Open Subtitles | أو يدفنني بكهف على القمر |