"oyun dışı" - Traduction Turc en Arabe

• خارج اللعبة
• من اللعبه
• في الخارجِ
• أخرجته من اللعب

Zaten 4 saat önce oyun dışı kaldın, seni salak.
لأنك خارج اللعبة منذ أربع ساعات على كل حال, أيها الغبي اللعين

Hepiniz beni arkamda olursanız Tommy ve Ghost'u tamamen oyun dışı bırakırız.
بوجودكم كُلكم خلفى ، يُمكننا وضع جوست وتومى خارج اللعبة للأبد

Kim seni oyun dışı bırakırsa 235 dolar alacak.
235دولارا لمن يأخذك خارج اللعبة

Aslında o daha uzaktaki tanrıları oyun dışı bıraktı.
ولكن بداخل العالم البشرى ونجح بدرجه أساسيه فى إبعاد الألهه الكثيره المختلفه من اللعبه

oyun dışı!
أنت في الخارجِ!

- Şanlıydın. - Onu oyun dışı ettim.
لقد حالفكَ الحظ بتلكَ الضربة - لقد أخرجته من اللعب -

Biz ölüp oyun dışı kaldıktan sonra da aynı konuşmaları mı yapacaksın?
إذا تكلمن عنا هكذا سنكون خارج اللعبة

Lanet olsun! oyun dışı! oyun dışı kaldın!
انت خارج اللعبة , انت خارج اللعبة

Fakat bu oyun dışı kaldım anlamına gelmiyor.
لكن هذا لايعني بأنني خارج اللعبة

Adam resmen oyun dışı kalmıştı, hadi ama.
بربك يا رجل كان خارج اللعبة لفترة

Vurulursanız, oyun dışı kalacaksınız.
لو ضُرِبت فأنت خارج اللعبة.

oyun dışı değilim!
أنا لست خارج اللعبة

oyun dışı kaldılar.
إنهم خارج اللعبة

Max oyun dışı kişilerle temas kurmaya çalışarak kuralları çiğnedi.
"ماكس)، يخالف قواعد اللعبة) بمحاولته الإتصال بآخرين خارج اللعبة"

Ruslar onu oyun dışı bırakmak istiyor.
الروسيين يريدونه خارج اللعبة

Fakat karonuzun ışığı sönerse ve siz de hâlâ üzerinde olursanız oyun dışı kalırsınız temelli olarak!
لكن إن أظلمت بلاطتك وأنت ما زلت عليها، فأنت خارج اللعبة... بشكل دائم... .

oyun dışı değilim.
أنا لست خارج اللعبة .

Stringer oyun dışı mı kaldı?
(سترينغر) خارج اللعبة ؟

Van de Ven oyun dışı kaldı.
لقد خرج (دان ديفان) من اللعبه

- Onu oyun dışı ettim. - Bunu sonra konuşuruz.
لقد أخرجته من اللعب - سنتحدّث عن هذا الأمر لاحقاً -