Thomas, kahrolası oyuncaklarınla oynamayı bırak da buraya gel. | Open Subtitles | توماس، توقف عن العبث بألعابك اللعينة وتعال إلى هنا |
Sen oyuncaklarınla oynarken oğlumun katili avuçlarımın arasından kaçtı. | Open Subtitles | بينما تلعب بألعابك قاتل ولدي هرب من قبضتي |
Ama gerçekten odanı görmek ve oyuncaklarınla oynamak hoşuma gitti. | Open Subtitles | وانا فعلا اعجبت برؤية غرفتك واللعب بألعابك. |
Sen de mesaiye kalıp yeni oyuncaklarınla oynayacak mısın? | Open Subtitles | هل ستبقى حتى وقت متأخر للعب بألعابك الجديدة؟ |
Şu an meşgul. Gidip oyuncaklarınla falan oyna, tamam mı? | Open Subtitles | انها مشغولة لماذا لا تلعبى بدميتك او تفعلى اى شيىء ؟ |
oyuncaklarınla dolu bir uçakla gidemeyiz. | Open Subtitles | لن نقدر أن نستقل الطائرة أن ملأناها بألعابك |
oyuncaklarınla oynayamamak nasıl gidiyor? | Open Subtitles | اذا ديوي لماذا لا تقوم باللعب بألعابك ؟ |
Tatlım, oyuncaklarınla oyna tamam mı? | Open Subtitles | عزيزي اذهب و العب بألعابك اتفقنا؟ |
Küçük oyuncaklarınla oynayarak eğleniyor musun? | Open Subtitles | أتستمتع باللعب بألعابك الصغيرة؟ |
Hadi git oyuncaklarınla oyna. | Open Subtitles | حسناً، إذهبي والعبي بألعابك |
- Sen oyuncaklarınla oyna. | Open Subtitles | - إلعبي بألعابك فحسب |
O meşgul. Git oyuncaklarınla falan oyna, tamam mı? | Open Subtitles | انها مشغولة لماذا لا تلعبى بدميتك او تفعلى اى شيىء ؟ |