| Yatak odasında mı, yoksa 'Zindan ve Ejdarha' oyunundaki gibi mi? | Open Subtitles | مثل لعبة " غرفة النوم " أم لعبة " الملاجئ و التناين " ؟ |
| Balık havuzu oyunundaki gibi onları avlamanı bekleyen bir sürü garson var. | Open Subtitles | ممتلئة بالنادلات المثيرات المكنوزات مثل لعبة لصيد السمك مجهزة من أجل أن تذهب... |
| Evet, biliyorum. "Mario Kart" oyunundaki gibi işte. | Open Subtitles | أجل، أعرف، مثل لعبة "ماريو كارت". |
| Çünkü birbirimizi tanımıyoruz bile Yani 'Mad Libs' oyunundaki gibi boşlukları doldurmak zorundayım. | Open Subtitles | لذا عليّ ملأ الفراغات مثل لعبة (ماد ليبز) للكلمات. |
| Şu çocuk oyunundaki gibi. | Open Subtitles | ...مثل لعبة الأطفال |
| Sonuç olarak, ağırlığı hesaplı olarak azaltmamız lazım yoksa aşağı düşeriz "Don't Tip The Waiter" oyunundaki gibi. | Open Subtitles | خُلاصة القول هُو أننا بحاجة لإزالة الثقل إستراتيجيّاً، وإلاّ سنسقط جميعاً... مثل لعبة (دونت تيب ذا وايتر). |