Bu antikalar güzeller fakat kenarları çok pürüzlü bizim bulduğumuz yaralara neden olmamışlar. | Open Subtitles | إنها تحف جميلة لكن الحواف خشنة لتسبب الجروح التي وجدت |
Üçüncü kaburga kemiğinin ön yüzeyindeki kırık çizgilerinin pürüzlü olduğu görülmekte. Aynı şekilde dördüncü ve beşinci de buna dahil. | Open Subtitles | يظهر أنّ هناك خطوط كسور خشنة على السطح الأمامي للضلع الثالث، وكذلك الرابع والخامس. |
-Yarada pürüzlü iz yok o yüzden çok dikkatsiz bir tahmin oldu. | Open Subtitles | إنّه إفتراض أرعن، بما أنه لا يبدو أنّ هناك آثاراً خشنة في الجرح. |
Sprey kaplamanın yüzeyi aslında nanoparçacıklar ile kaplı bu parçacıklar pürüzlü ve engebeli bir yüzey oluşturuyor. | TED | حسنا، سطح رذاذ الطلاء في الواقع مليء بجسيمات نانوية من سطح خشن و صخري جداً. |
pürüzlü bir dil, kayaların üzerindeki algleri kolaylıkla sökebilir. | Open Subtitles | وبلسان ذو صوت خشن يكشط الطحالب من على الصخور أينما وجدت |
Kenarları pürüzlü ve siyanoza bağlı renk değişimi görülüyor. | Open Subtitles | يحتوي عليّ مواد حمضية متجلطة... لونها ارجواني نتيجة لقلة الاكسجين فيها. |
Ayak tırnaklarımın biraz pürüzlü olduğunu biliyorum. Odunsu. | Open Subtitles | اعرف ان اظافرى خشنة بعض الشئ |
Bu... yani daha çok pürüzlü. | Open Subtitles | إنّه... أعني، خشنة للغاية. |
Çok mu pürüzlü? | Open Subtitles | خشنة للغاية؟ |
- Köşeleri biraz pürüzlü oldu ama içine koyduğum şeyi çok beğeneceğini umuyorum. | Open Subtitles | أنه خشن الأطراف قليلاً لكني أتمنى أن تحبي ما وضعته بداخله |
pürüzlü, sert ve sinir bozucudur ve her yerine girer. | Open Subtitles | فهو خشن وقاس ومزعج |
Boyundaki yırtıklar fazla pürüzlü. | Open Subtitles | الثقب خلف الرقبة خشن جداً |
Kedimin dili çok pürüzlü. | Open Subtitles | لسان قطتي خشن للغاية. |
pürüzlü... kaygan. | Open Subtitles | خشن مالس |
Kenarları pürüzlü ve siyanoza bağlı renk değişimi görülüyor. | Open Subtitles | يحتوي عليّ مواد حمضية متجلطة... لونها ارجواني نتيجة لقلة الاكسجين فيها. |