Ama bu tarz işleri yapan adamlar var, para karşılığında falan. | Open Subtitles | لكن لا بد أن يكون هناك من يقبل القيام بهذه الأمور مقابل المال |
Yaşar para karşılığında bir doktor çağırmış ve ameliyat olmuş. | Open Subtitles | طبيباً يأتيه و يجري له العملية مقابل المال |
Pendleton'dan plastik patlayıcılar çalıp, para karşılığında bomba yapmak için, onu sen ikna ettin. | Open Subtitles | أقنعته بسرقة المتفجرات البلاستيكية من ثكنات الجيش لصنع قنبلة مقابل المال |
Tanım gereği para karşılığında erkeklerle düşüp kalkıyor. | Open Subtitles | بحكم عملها، إنّه تضاجع الرّجال لأجل المال. |
İnsanlar bana para karşılığında mı çizdiğimi sordukları zaman, dürüstçe evet diyebileyim. | Open Subtitles | في ذلك الحين عندما يسألوني الناس , اترسم من اجل المال ؟ يمكنني بصراحة ان اقول نعم |
Sen bilirsin , ister arkadaşlarınla bedavaya takıl ister yakışıklı adamlarla para karşılığında. | Open Subtitles | حسنا, إذا يمكنك إما أن تخرجي مع أصدقائك مجانا أو مع رجال مثيرين مقابل مال. |
Bu kadar genç ve sağlıklı görünüyorken, zamanını para karşılığında seks yapmaya harcamasını kafam almıyor. | Open Subtitles | انها تبدو فقط صغيرة للغاية وأنا ، لا أعلم ، وبصحة جيدة لتقضي وقتها في ممارسة الجنس مقابل المال |
Bana yemek ve kıyafet verip para karşılığında insanlarla tanıştıracaktı. | Open Subtitles | قال ان تعطيني المواد الغذائية والملابس ويعرفني مع الرجال مقابل المال. |
İsteyen uyuşturucu alıp para karşılığında bir yabancıyla ilişkiye girebiliyor. | Open Subtitles | وإقامة علاقات حميمة مع الغرباء مقابل المال |
para karşılığında, etikleri görmezden gelebilecek bir Wall Street tipi. | Open Subtitles | شخص مستعد لان يتغاضى عن اخلاقياته مقابل المال |
Rajvir Singh iyi niyetle onları RS Otel'de yemeğe davet etti, ama bu insanlar onlara para karşılığında cinsel ilişki teklifinde bulundu. | Open Subtitles | بحسن نية، هم عرضن إقامة علاقة جنسية مع الأولاد مقابل المال |
- para karşılığında penis yalıyorum. | Open Subtitles | امتص الاعضاء الذكرية مقابل المال. |
para karşılığında, hayatını kurtarmak için anlaşma yaptı. | Open Subtitles | أبرمت إتفاقية, حياتك مقابل المال. |
para karşılığında senin hayatını bağışlamaları konusunda onlarla anlaşmış. | Open Subtitles | أبرمت إتفاقية, حياتك مقابل المال. |
para karşılığında ona yardımcı oluyordum. | Open Subtitles | لقد عرض عليه التعاون مقابل المال |
Hayır, onunla para karşılığında seks yapacaktım. | Open Subtitles | لا، كنت سأمارس الجنس معه مقابل المال |
para karşılığında senin yerine SAT sınavına girecek zeki birini bul. | Open Subtitles | ليقدم الإختبارات عنكِ مقابل المال |
..ya da bana böyle söyledi. O zamandan beri para karşılığında bana veriyor. | Open Subtitles | هذا ما يفترض فإننا نعمل هنا لأجل المال |
Ailesi para karşılığında insanların canını yakıyor. | Open Subtitles | وعائلته تؤذي الناس لأجل المال |
para karşılığında bir şeylere inanan insanları öldürmeye başladığımızda bu hakkı kaybettik. | Open Subtitles | تخلينا عن حقنا في ذلك عندما بدأنا في قتل الرجال الذين لديهم الايمان من اجل المال |
Adamları para karşılığında çalışıyor. Onu saf dışı bırakırsak adamları dağılır. | Open Subtitles | رجاله يعملون من اجل المال اذا ابعدناه فأن رجاله سيتفرقون |
İyi bir para karşılığında onu Wolferton Stud'a yerleştirebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إلحاقه بمزرعة "ولفرتون" للتوليد مقابل مال وفير. |