"parfümünü" - Traduction Turc en Arabe

• عطرك
• عطر
• العطر
• عطرها
• عطركِ

...ya da beysbol sahasındaki çimleri kesiyorlardır.... ...parfümünü çok sevdim.
أو عندما يجزون العشب في ملعب كرة القاعدة و أحب عطرك

Ne yani, birisi sadece ikimizi de etkilemek için parfümünü sürüp, tam da senin kılığına girmiş?
إذا أحدهم يلبس مثلك تماما ويضع عطرك وحدث أنه منجذب لكلانا؟

Eşinin parfümünü veya en sevdiğin yemeğin tadını hatırlıyor musun?
هل تتذكر رائحة عطر زوجتك أو طعم طعامك المفضل ؟

Çok ağır... neredeyse tatlı... eski bahçemizdeki yaseminlerin ve güllerin parfümünü hatırlatan bir koku.
كنت غنيا كل شىء كان يسير على ما يرام مثل عطر الياسمين و رائحه الروز التي كانت في حديقتنا القديمة

Tüm dünyadaki en iyi arkadaşımdı, ama sonra üstünde senin ismin olmadan marka parfümünü çıkardı.
كانت صديقتي المقربة في العالم كله, ومن ثم وضعت توقيعك علي العطر بدون اي اسم عليه

Her ne olursa olsun, onun parfümünü sürmen baştan çıkarmaya çalışmaların iğrenç.
على كل حال ، ما تفعلينه مقرف تضعين عطرها ، تحاولين إغرائى

- Biz de şu an katilin senin parfümünü kullandığını düşünüyoruz.
إذن لدينا سبب للشك أنّ القاتل كان يضع عطركِ.

İşte buradasın. Eski parfümünü sevmediğimi söylemiştim.
ها أنت ذا. لقد أخبرتك أنه لم يعجبني عطرك القديم.

Bu kadar yakınımda olmaya devam edeceksen acaba parfümünü değiştirmeyi düşünür müydün?
ان استمررت في الاقتراب هلا بدلت عطرك

Ama ben parfümünü değiştirdiğini hemen fark ettim.
بينما أنا لاحظت على الفور أنك غيرت عطرك

Hâlâ tenimde parfümünü koklayabiliyorum.
مازلت اشتم عطرك على جلدى

parfümünü de beğendim.
أنا أيضاً أحب عطرك

Ama önce, perdeleri kapat, sekizinci sınıf parfümünü sil üstünden de, bir de mide bulantısı eklemeyelim.
لكن أولاً كف عن الغباء وأزل عطر الصف الثامن حتى لاتصيبني بالغثيان

Gelinin parfümünü şak diye söylemen yüzünden tanıştık onlarla.
حدّدت عطر العروس أنتما الإثنان جاهزان لإفتتاح الرقص؟

- Bıraktığın kısımda neden karısının parfümünü bilmek istiyorsun?
المكان الذي ذهبت له، لماذا تريد معرفة عطر الزوجة؟

Gotham Kadını parfümünü denediğinizden emin olmak için aradık.
نتصل لنتاكد انكي جربتي عطر جوثام المثير

parfümünü sıktım, ve bana verdiğin Bart'ın vasiyetini Lily'nin masasına bıraktım.
لقد رششت العطر الخاص بك وقد وضعت وصية بارت التي اعطتيتها لي علي مكتب ليلي

Hepsi onun parfümünü bir kere koklayınca yok oluyor.
الكرامة يبدو أنها تختفي مع رائحة هذا العطر

Sıklıkla, onun hakkında hayaller görüyorum özellikle de onun parfümünü kokladığım zamanlar.
لكن في كثير من الأحيانِ، تأتِني صور لها، خاصّةً حينما أشمّ عطرها.

Ders için dışarı çıktığı zaman parfümünü kullanırdı.
هي كانت تلبس عطرها عندما توجّهت إلى صنفا.

Terlemeye başladığında parfümünü kokladım ve boynunu öptüm.
أشم رائحة عطركِ عندما تتعرقين ثم أبدأ بتقبيل عنقكِ

bana lavanta parfümünü verir misin?
! هيـه ، صحيح ، سأستعمل عطركِ غداً