"parkındaki" - Traduction Turc en Arabe

    • متنزه
        
    • في حديقة
        
    • متنزّه
        
    • معسكر السيارات
        
    • متنزة
        
    Karavan parkındaki güvenlik kamerasında son 24 saatte yüzlerce insanın girip çıktığı görünüyor. Open Subtitles التسجيلات الأمنية من متنزه المقطورات يظهر الكثير من الأشخاص ذهابا وإيابا خلال آخر 24 ساعة.
    Köpek parkındaki arkadaşlarınla ilk kez tanışacağım. Open Subtitles هذهِ مرتي الأولى التي سأقابل بها أصدقائك من متنزه الكلاب
    Bu benim ve babamın Far Rockaway sahilinde bir fotoğrafı, daha doğrusu, Rockaway parkındaki fotoğrafı. TED هذه صورتي مع والدي في شاطئ "Far Rockaway" أو بالأحرى متنزه "Rockaway"
    Burası gündoğumunda Utah Canyonlands Ulusal parkındaki Mesa Arch. TED هذا المكان هو قوس ميسا في حديقة كانيونلاند الوطنية في يوتا أثناء شروق الشمس.
    Hibiya parkındaki konsere gideceğim. Open Subtitles انا ذاهبه الى حفلة موسيقية في حديقة هيبيا
    Echo parkındaki muhteşem bir indirim dükkanından aldım. Open Subtitles حصلتُ عليها من ذلك المتجر "التوفيري الرائع ذلك في متنزّه "إيكو
    Birkaç sene önce, karavan parkındaki çöp tenekesini, yolun karşısına taşıdılar. Open Subtitles قبل عدة سنوات تم نقل صندوق النفايات الكبير إلى الجانب الآخر من الطريق حيث معسكر السيارات السياحية
    Çabuk ol yoksa başımız su parkındaki bir şişko adamdan daha büyük bir belâya girer. Open Subtitles وكوني سريعة أو نكون في مشكلة أكبر من شاب سمين في متنزة مائي
    Jarome'nin bahsettiği kaykay parkındaki adamı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكر فتى متنزه التزلج الذي تحدث عنه "جيروم " ؟
    Eyalet parkındaki Mangrove Kamp bölgesinde Open Subtitles متنزه الولاية لديه رخصة لدوج
    Baltimore'daki Druidhill parkındaki bu çürüyen ev bir zamanlar hayvanat bahçesinin bakıcısının eviydi. Open Subtitles هذا البيت المنهار في متنزه تلّ الكاهن (بالتيمور) كان يوماً ما منزل ناظر حديقة حيوان المدينة.
    Bende Sophie ile Patch'in Japonya'nın en büyük köpek parkındaki resimleri var. Open Subtitles (تلقيت صورة لـ(صوفي و(باتش) في أكبر متنزه كلاب في اليابان
    Hastanenin yaptığı, hayvan parkındaki partiye hazırlanıyordu. Open Subtitles كان يتجهّز لأجل حفلة خاصّة بالمستشفى في حديقة الحيوانات
    Hepimiz hayvan parkındaki, hastanenin yardım gecesindeyiz. Open Subtitles ونحن هنا معاً في حديقة الحيوان بالحفل الخيري للمستشفى نعم.
    Seni bulduğum karavan parkındaki o pisliğe geri döneceksin. Open Subtitles سينتهي بك المطاف في حديقة مقطورة القمامة التي وجدتك بهــــَا
    Ne yazık ki, karavan parkındaki şarapla dolu bir kuş yemliği yeterince... şey, karavan parkındaki şarapla dolu bir kuş yemliği idi. Open Subtitles لسوء الحظ , الحوض الكامل من النبيذ في مقطورة حديقة ستستغرق حوالى طالما... جيدا , الحوض الكامل من النبيذ في حديقة مقطورة.
    Sen "Echo parkındaki şu muhteşem indirim dükkanından aldım" demiştin. Open Subtitles قلتِ: "حصلتُ عليها من ذلك المتجر التوفيري الرائع "في متنزّه إيكو
    Echo parkındaki şu muhteşem indirim dükkanından aldım. Open Subtitles حصلتُ عليه من ذلك المتجر "التوفيري الرائع في متنزّه "إيكو
    Kimin yazdığını bulabilmek için karavan parkındaki herkese soruyorum. Open Subtitles سألت الجميع في معسكر السيارات السياحية لمساعدتي في معرفة من كاتبها
    Film, terk edilmiş bir Japon eğlence parkındaki ruhlar dünyasında kaybolan Chihiro adındaki bir kız hakkında. TED حيث يحكي عن طفلة صغيرة اسمها (تشيهيرو) والتي ضلت الطريق في عالم الروح في متنزة ترفيهي ياباني معزول.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus