Dün arabamla eve giderken park halindeki bir araca bindirdim. | Open Subtitles | كنت أقود الليلة الماضية واصطدمت بسيارة متوقفة |
Şu an gece ve ikiniz, park halindeki bir araçtasınız. | Open Subtitles | حسنا ، انه الليل و كليكما في سيارة متوقفة |
park halindeki şüpheli bir araç olabilir mi? | Open Subtitles | ربما سيارة مشبوهة كانت متوقفة في الشارع؟ |
Dün gece park hâlindeki bir minibüse çarptım ve bir not bıraktım ama sürücü beni aramadı. | Open Subtitles | بعجتُ شاحنة مركونة البارحة وتركتُ ملاحظة، لكنّ السائق لم يتصل بي |
Raynard Waits'in aranması için görev yapan bir polis aracı, önemli bir ipucunun peşindeyken Hollywood'un göbeğindeki kalabalık bir sokakta bir otobüsle park hâlindeki bir araca çarptı. | Open Subtitles | كما إشتركت سيارة شرطة فى البحث عن رينارد ويتس ومطاردته إصطدمت بأتوبيس وسيارة مركونة فى شارع مزدحم |
Evet, park halindeki bir arabaya çarpıp burnumu kırmıştım. | Open Subtitles | أجل لقد ضربت سيارة متوقفة وكسرت أنفي |
Nasıl oldu da park halindeki araca çarptın? | Open Subtitles | كيف نجحت في الصدام بسيارة متوقفة ؟ |
Vites bağlantısıyla oynayarak park halindeki bir aracı hareket edebilen barikat haline getirebilirsiniz. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} للهرب من منطقة خطر لقاتل قبل التوجيه {\cH318BCB\3cH2A2AAB} سحب رابط المكابح لسيارة متوقفة في موقع محايد {\cH318BCB\3cH2A2AAB} واستخدامه لدحرجة حاجز |
Hollywood'daki kalabalık bir caddede bir otobüse ve park hâlindeki bir araca çarpmasıyla... | Open Subtitles | ـ عن الوقت ـ قد تحول الأمر لشئ عصبى عندما قامت سيارة شرطة بالإصطدام مع أتوبيس وسيارة مركونة |