"parkta bir" - Traduction Turc en Arabe

    • في الحديقة
        
    • في المنتزه
        
    • في المتنزه
        
    • في حديقة
        
    • فى الحديقه
        
    Bunu önceden yapmış olanlarınız bunun Parkta bir gezintiye benzemediğini bilirler. TED أولئك الذين قاموا بذلك من قبل سيدركون أن هذا ليس تجوالا في الحديقة.
    Havai fişekleri, tüm aldıklarını Parkta bir süper roket yapmak için birleştirmişler. Open Subtitles الصواريخ والشموع وربطوها ببعضها كانوا يحاولون ان يطلقوا صاروخا ضخما في الحديقة وبرادي هو الذي
    Önce romantik bir şey yapmalıyız, Parkta bir yürüyüş gibi. Open Subtitles يجب علينا أن نذهب الى مكان رومانسي أولاً, كالمشي في الحديقة.
    Bir tane polis, "Parkta bir tane kadının dövülüp tecavüze uğradığını duyduk" diyordu. Open Subtitles و قال أحدهم لقد سمعنا أن هناك إمرأة إغتصبت و ضربت في المنتزه قال:
    "Parkta bir şeyler oldu." "O gece parktaydın, değil mi?" Open Subtitles قالوا لي حدث شيء في المنتزه، هل كنت في المنتزه ليلة أمس؟
    Bu fikir ona Parkta bir heykel ve adı yazan multimilyon dolarlık bir vakıf kazandırdı. Open Subtitles تلك الفكرة جعلتهم يعملوا له تمثال في المتنزه و الحصول على ملايين الدولارات من بعده
    Çalınacağını düşündüğünüz için cüzdanınızı bir Parkta bir bankın üstünde unutmamaya çalışırsınız değil mi? TED تماماً مثلما أنك لن تترك محفظتك علي منضدة في حديقة وتتوقع أنه سيتم سرقتها إذا فعلت هذا، حسناً؟
    Bataklık tarafından geleceğiz ama şimdiye kadar Parkta bir şey bulamadık. Open Subtitles نحن فى طريقنا الى منطقه الاشجار الكثيفه ولكننا لم نجد شيئا فى الحديقه حتى الآن, حوّل
    - Selam, canım. Bugün Parkta bir kızla top oynadım. Open Subtitles لقد لعبت اليوم مع الفتاة في الحديقة و حصلت بالمقابل على سحلية
    Bana ihtiyacınız olursa Parkta bir cesetin yanındayım. Open Subtitles إذا إحتاجني أحد ، فسأكون في الحديقة مع جثة هامدة
    Gidip Parkta bir el satranç atalım. Hadi gel. Open Subtitles لنذهب ونلعب دوراً في الحديقة يا رجل، هيا
    Romantik bir yaz akşamıymış. Oranın yazı tabii. Parkta bir örtünün üzerinde. Open Subtitles كان بليلة رومنسية في الصيف على بطانية في الحديقة
    Romantik bir yaz akşamıymış. Oranın yazı tabii. Parkta bir örtünün üzerinde. Open Subtitles كان بليلة رومنسية في الصيف على بطانية في الحديقة
    Parkta bir günümüz kaldı ama o gün harika geçecek. Open Subtitles تبقى عندنا يوم واحد فقط في الحديقة لكنه سوف يكون عظيما
    Bu Parkta bir yerlerde bir tane olduğuna eminim. Open Subtitles مؤكد أنه يوجد طريقًا مختصرًا في مكان ما في الحديقة
    Parkta bir kere Nick Nolte'u görmüştüm. Open Subtitles انا رأيت نيك نولتي في المنتزه مرة
    Parkta bir tur atmıştık. Open Subtitles أعطيت لها جوله في المنتزه
    Parkta bir adamla buluştu. Open Subtitles قابلت أحدهم في المنتزه
    Bu sabah erkenden Parkta bir saldırı yaşandı. Open Subtitles لقد كان هُناك إعتداء في وقت سابق هذا الصباح في المتنزه
    Bu parkta, bir çift ölü bulundu senin salınmandan tam iki gün sonra hem de. Open Subtitles نعم، عثر على زوجان ميـتان هنا في المتنزه بعد يومين من إطلاق سراحك
    Parkta bir güvercin sürüsünü besliyormuş onlar da ifade vermeye hazır mıymış? Open Subtitles أنها كانت تُطعم قطيعاً من البطاريق في حديقة الحيوان و هم مستعدين للشهادة على ذلك
    Ve ilk kurban Patricia, yerel Parkta bir ağacın altında bulundu. Open Subtitles و الضحية الأولى,باتريشيا وجدت في حديقة محلية تحت شجرة
    Sanırım Parkta bir yer bulurduk. Open Subtitles كنا سنجد مكاناً ما فى الحديقه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus