"parlaktı" - Traduction Turc en Arabe

    • لامع
        
    • لمع
        
    • لامعتين
        
    • تلمع
        
    • لامعاً
        
    • ساطعاً
        
    Ama fazla parlaktı, anne. Anladın mı? Open Subtitles لقد كان لامع جدا يا أمي، حسنا؟
    Çok parlaktı. Gözleri yakıyordu. Open Subtitles لامع جداً، يؤذى البصر
    Yüzüğü takan bütün Fenerler arasında bir tanesinin ışığı diğerlerinden daha parlaktı. Open Subtitles من بين كل الفوانيس الذين ارتدوا ذلك الخاتم، ثمّ واحد لمع ضوءه أكثر من الجميع.
    Yüzüğü takan bütün Fenerler arasında bir tanesinin ışığı diğerlerinden daha parlaktı. Open Subtitles من بين كل الفوانيس الذين ارتدوا ذلك الخاتم، ثمّ واحد لمع ضوءه أكثر من الجميع.
    Neden söz ettiğini bilmezmiş gibi konuşuyordu, gözleri çok parlaktı ve garip bakıyordu. Open Subtitles تتحدث كما لو أنها لا تعرف ما تقول عيناها لامعتين وشاردتين
    Soğuk, pürüzsüz ve parlaktı. Open Subtitles كانت باردة .. ناعمة تلمع
    O kadar parlaktı ki, geceyi gündüze çevirdi. Open Subtitles ملأ السماء لقد كان لامعاً جداً , حوّل الليل إلى نهار
    Cücenin hastalığı tüm vücuduna yayılmış. Galyum taraması bu yüzden çok parlaktı. Open Subtitles مشكلة القزمة شاملة الجسد كله لهذا كان فحص الجاليوم ساطعاً
    Nixon'ın ise geleceği parlaktı. Open Subtitles (لمع اسم (نيكسون
    Gözleri parlaktı ve kayıtsızdı. Open Subtitles وعيناها كانتا لامعتين وخالية من العاطفة
    Evet.Daha parlaktı. Open Subtitles لا، إنها تلمع أكثر من الجواهر
    Ama benimkiler hala parlaktı. Open Subtitles بينما أحلامي مازالت تلمع
    Cildi parlaktı. Open Subtitles جلده كان لامعاً
    Dikkatliydim, Eugene. Sadece, o kadar parlaktı ki. Open Subtitles لقد كنت حذراُ يوجين,الضوء كان ساطعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus