"pasaportum" - Traduction Turc en Arabe

    • جواز سفري
        
    • جواز سفر
        
    • جواز سفرى
        
    • جواز السفر
        
    • جوازي
        
    • وجواز
        
    Amerika'yı benim evim yapan şey, Pasaportum ya da aksanım değil; ancak bu belirleyici tecrübeler ve bunun geçtiği yerler oluyor. TED ما يجعل أمريكا وطنا لي ليس جواز سفري أو لكنتي، بل هذه التجارب الخاصة جدا والآماكن التي وقعت فيها.
    Yeni Pasaportum. Postlarımı açarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Open Subtitles إنه جواز سفري الجديد ماذا تفعلون بفتح البريد خاصتي؟
    Ben İran'da doğdum, ama şu an Amerika vatandaşıyım, yani Amerikan Pasaportum var, yani seyahat özgürlüğüm var. TED ولكنّي ولدت في إيران ، أنا الآن مواطن أمريكي ، وهذا يعني أنّ لديّ جواز سفر أمريكي، أي أنّني أستطيع السفر.
    Ama benim Pasaportum yok. Kaçak olarak geldim. Open Subtitles لكننى لا أملك جواز سفر دخلت البلاد بشكل غير قانونى
    Hayır, Pasaportum burada. Burada bir yerlerde olmalı. Open Subtitles لا ، إن جواز سفرى هنا يجب أن يكون هنا فى مكان ما
    Lisansım alındı, Pasaportum iptal, burada dövüşemiyorum, hiçbiryerde dövüşemiyorum. Open Subtitles ، سحبوا رخصة الملاكمة ، أخذوا جواز السفر لا أستطيع الملاكمة هنا ولا فى أىّ مكان
    Pasaportum burada, bu da kredi kartım. Open Subtitles هذا جوازي ، وبطاقتي الإئتمانية
    Pasaportum hazır. Paramı hazırladım. Open Subtitles جهّزت جواز سفري حصلت على مالي خارج للـ تعرف الــ
    Çantamı unutmuşum. Pasaportum, her şeyim onun içindeydi. Open Subtitles نسيت حقيبتي فيها جواز سفري و كل أشيائي فيها.
    Pasaportum evime gelen Muhafızlarınız tarafından alınmış. Open Subtitles جواز سفري أخذه حراسكم عندما جاءوا إلى منزلي
    Bu 2004 yılında Pasaportum. TED هذا هو جواز سفري من العام 2004.
    Ve o diyor ki "Suriye'ye umut dolu bir şekilde vardım. Fakat bir anda iki değerli eşyama el konuldu: Pasaportum ve cep telefonum." TED ويقول: "وصلتُ إلى سوريا وكلي أمل، وفي الحال، صودر اثنين من ممتلكاتي الثمينة جواز سفري وهاتفي الجوال."
    Pasaportum sol üst çekmecede. Open Subtitles حسنا، جواز سفري في الدرج الأعلى الأيسر
    Haber yok ama Pasaportum var. Open Subtitles في الواقع، ليست أنباءً ولكنني حصلت على جواز سفر
    Benim İsviçre Pasaportum var. Seni bekleyeyim mi? Open Subtitles أنا أملك جواز سفر سويسرى فهل على أن أنتظرك؟
    Param yok, Pasaportum yok, ablamın evinde de kimse yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي أي أموال أو جواز سفر. لم يكن هناك أحد في مكان أختي.
    Hiçbir yere gidemem, Pasaportum yok. Open Subtitles لا يمكنني الذهاب لأيّ مكان، فليس لديّ جواز سفر.
    Baksana, patron, Benim Pasaportum var. Open Subtitles أسمع , أيها الرئيس لدى جواز سفر
    Pasaportum, kredi kartlarım, banka hesaplarım, herşey. Open Subtitles جواز سفرى ,بطاقة إئتمانى حسابى فى البنك ,كل شئ
    Pasaportum kayıp. Open Subtitles جواز سفرى مفقود
    Lisansım alındı, Pasaportum iptal, burada dövüşemiyorum, hiçbiryerde dövüşemiyorum. Open Subtitles ، سحبوا رخصة الملاكمة ، أخذوا جواز السفر لا أستطيع الملاكمة هنا ولا فى أىّ مكان
    Neyse ki, Pasaportum yanımdaydı. Open Subtitles كنت محظوظاً لاني احمل جوازي فلقد شعرت انني في باب الواد!
    Şimdi... biliyorum bu ortodoksluğa aykırı ama bu acil bir durum ve benim Pasaportum yanımda değil. Open Subtitles الآن... أعرف أن هذا غير عادي، لكن هذه حالةٌ طارئة، وجواز سفري ليس بحوزتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus