| pastayla ilgili pastacıyı rahatsız eden hiçbir şey yok yani? | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء في الكعكة نفسها يشير لإهانة للخبازة؟ |
| Magazin sayfamız için pastayla bir fotoğrafınızı alabilir miyim? | Open Subtitles | ما رأيك أن ألتقط لك صورة مع الكعكة من أجل صفحة المجتمع؟ |
| Bebeğim, düşündüm ve pastayla karides şelalesini iptal ettirdim. | Open Subtitles | عزيزي، فكّرتُ بالأمر و ألغيتُ الكعكة و نافورة القريدس. أوشكتِ أن تحظي بالزفاف المثاليّ. |
| İki ay sonra üzerinde "Hepinizin doğum günü kutlu olsun" yazan pastayla kutlama yapacağız. | Open Subtitles | سنحتفل به بعد شهرين بكعكة تقول "عيد ميلاد سعيد جميعكم" |
| Söz veriyorum, Rachel birazdan pastayla geri gelecek. | Open Subtitles | أعدكم بأن (رايتشل) ستأتي بالكعكة في أي دقيقة. |
| Düşündüm ki bu işi düzeltmeliyim, belki pastayla başlayabilirim. | Open Subtitles | فكرتُ بأني سأقوم بتصحيح الأمور بالبدء ببعض الكعكة |
| - O salak pastayla ne yapmayı amaçlıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تنتظرينه من وراء تلك الكعكة الحمقاء؟ |
| - O salak pastayla ne yapmayı amaçlıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تنتظرينه من وراء تلك الكعكة الحمقاء؟ |
| Beşte pastayla birlikte orada olacağım. | Open Subtitles | سأصلُ إليكم عند الساعة الخامسة مع الكعكة |
| Yapman gerek tek şey pastayla beraber oraya gidip kahraman olmak. | Open Subtitles | كُلّ ما عليك فعله هو أن تتأكّد بأن تصل الكعكة للإجتماع وهكذا تُصبح بطلًا. |
| Bu pastayla beraber, bir şey daha var size vermek istiyorum. | Open Subtitles | ،بهذه الكعكة ...هناك شيء أريد اعطاؤه لكم |
| Artık pastayla ilgilenebilirsin. | Open Subtitles | والآن، تولي أمر الكعكة |
| Barney, pastayla ilgilendiğin için yeniden teşekkürler. | Open Subtitles | (براني)، شكرا لك مجددا لتوليك أمر الكعكة. |
| - Oh, belki pastayla ilgilidir. | Open Subtitles | -ربما إتصال بشأن الكعكة |
| Jack'i barın yenilenmesi şerefine bir pastayla kutlamak istedim. | Open Subtitles | سأفاجئ (جاك) بكعكة حتى نحتفل بإعادة افتتاح الحانة |
| Teddy yolda pastayla beraber geliyor. | Open Subtitles | و (تيدي) سيأتي لاحقا بالكعكة |