"patatesler" - Traduction Turc en Arabe

    • البطاطس
        
    • البطاطا
        
    • بطاطس
        
    • بطاطا
        
    • والبطاطا
        
    Evet, bu yılki patatesler geçen senekinden daha büyük. Open Subtitles أجل، البطاطس هذا العام أكبر من العام السابق
    Ve patatesler, onları da yeterince derine gömmedi! Open Subtitles وقام بدفع البطاطس أيضاً تحت الارض بشكل عميق جداً
    Kozmetik olarak mükemmel olmayan patatesler, hepsi domuzlara gidiyor. TED البطاطا الناقصة جمالياً تذهب جميعها للخنازير.
    Gerçekten de o kadar çok tatlı patates yiyorduk ki Tatlı patatesler gibi benim rengim de turuncuya döndü. TED في الواقع ، نحن استهلكنا الكثير من البطاطا الحلوة ، أصبحت برتقالية من شدة أكل البطاطا.
    Ne güzel bir oda ve ne şahane patatesler. Open Subtitles يا لها من غرفة مليئة بالأشياء و يا لها من بطاطس جميلة
    Bu patatesler Michigan'dakilerden en az iki kat daha büyük. Open Subtitles بطاطا أوريغون هي ضعف كبر تلك الموجودة في ميشيغان
    "Kızarmış patatesler". "Sınırsız özgürlük", bunlardan bahsediyorlar Open Subtitles البطاطس المقلية ، لا توجد حدود كما يقولون
    patatesler temiz. Zehir biftekte olmalı. Open Subtitles البطاطس نظيفة, لابد أن يكون السم في اللحم
    Bu patatesler gerçekten pek leziz. Open Subtitles هذه البطاطس بالتأكيد شهية , أليست كذلك ؟
    Sana hayatının fırsatını veriyorum senin tek yaptığınsa patatesler için sızlanmak. Open Subtitles أعطيك فرصة نادرة وكل ما تفعله أن تتذمر لأنك لم تحصل على البطاطس ؟
    Kızarmış patatesler, tavuklu McNuggetlar, etler, sosisler diyet kola, kahve ve buzlu çaylar. Open Subtitles البطاطس المقلية .. قطع الدجاج .. قطعة اللحم المفروم ..
    Şekerlemeler olmadan tatlı patatesler işe yaramaz ki! Open Subtitles شرائح البطاطس الأمر بدون حلوى السكر لن يسوى شيئاً
    Güzel bir rosto, küçük kırmızı patatesler... ve soslu havuç vardı. Open Subtitles اللحم المحمر، والقليل من البطاطا الحمراء الجزر طبخ في الصلصة
    İki-dört-altı-sekiz, bu patatesler çok temiz! Open Subtitles اثنان , اربعة , ستة , ثمانية هذه البطاطا المهروسة طعمتها رائعة
    Anne, patatesler muhteşemdi. Open Subtitles امي تلك البطاطا صنعتها في وقت سابق قد فسدت
    Yağmur yağmadan işimizi bitirelim yoksa patatesler çürüyecek. Open Subtitles عودوا لأعمالكم، فإنّ أمطرت سوف تفسد البطاطا
    Hoş geldin yemeğin için fırında patatesler pişiyorlar. Open Subtitles وهذا شيء جيد لأن البطاطا المخبوزة ستعود مجددا
    Ne güzel bir oda ve ne şahane patatesler. Open Subtitles يا لها من غرفة مليئة بالأشياء و يا لها من بطاطس جميلة
    patatesler kızarmış mı olsun yoksa kumpir mi? Open Subtitles لك ذلك، فهل تودّيه مع بطاطس مقليّة أم جلود مقليّة؟
    - Beni rahat bırak. - Keşke bırakabilsem. Soyacağım patatesler var. Open Subtitles دَعني و شأني - أودُ ذلك، لكن لدي بطاطا لأُقشرها -
    Ne arkadaş, ne aile, ne kalp atışı... sadece 2 ekmek parçası arasına tıkılmış... soğanlara boğulmuş, yanında da kızarmış patatesler olacak şekilde. Open Subtitles من دون أصدقاء أو أقارب أو نبض يتم وضعك بين قطعتي خبز مع البصل والبطاطا المقلية جانباً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus