Gizlice soktukları sıvıları uçak içerisinde karıştırıp yolcu uçaklarını patlatmayı deneyen soytarıları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر أولئك المهرجين الذين كانوا يحاولون تفجير الطائرات بإدخال السوائل سراً ودمجها على متن الطائرة؟ |
İki saniye bir şeyler patlatmayı kesip kamerayla ilgilenir misin? | Open Subtitles | وغد. هل بوسعك التوقف عن تفجير الأشياء و الإهتمام بأمر الكاميرا؟ |
Bir kuyuyu patlatmayı denedim. Tarçınlı sıcak çikolatayı severim. | Open Subtitles | حاولتُ تفجير البئر أحبّ الكاكاو الساخن مع القرفة |
Aradığım adam bugün Los Angeles'ta... bir nükleer bomba patlatmayı planlıyor. | Open Subtitles | الرجل الذى نبحث عنه وضع خطة اليوم لتفجير سلاح نووى بلوس انجلوس |
Ne zaman geleceğini bilmediğin şeyi patlatmayı planlayamazsın. | Open Subtitles | من المستحيل التخطيط لتفجير شيء إذا كنت لا تعرف متى سيكون هناك. |
Şunu alıp ağzıma sokup beynimi patlatmayı. | Open Subtitles | أفكر في اخذ السلاح أفكر في أن أضعه في فمي و أفجر رأسي |
Elime bir silah alıp... beni bu hale getirenlerin kafalarını patlatmayı istiyordum. | Open Subtitles | كنتفقطأريدالحصولعلىمسدس.. وأفجر رؤوس كل من تسبب بمرضي |
- Beni bilirsin, bir şeyleri patlatmayı severim. - Oyun başlasın. Ne zaman hareket ediyoruz? | Open Subtitles | أنتم تعرفونني، كم احب تفجير الاشياء اللعبة تبدا عندما نتحرك |
Bu şeyleri böyle patlatmayı ne çok sevdiğini karın biliyor mu? | Open Subtitles | أتعرف زوجتك كم تحب تفجير الأشياء؟ |
Sadece bir şeyleri patlatmayı seven biri olduğunu düşünün. | Open Subtitles | أنت تفكّر في نوع يحبّ تفجير الأشياء |
Ama onlardan çok küçük bir kısmı bir şeyler patlatmayı seviyor. | Open Subtitles | نسبة مئوية أصغر يحبون تفجير أشياء |
Kendisini patlatmayı başardığını biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انه نجح فى تفجير نفسه |
Diğerlerinin daha önce köprüyü patlatmayı denediklerini. | Open Subtitles | عن اشخاص حاولوا تفجير الجسر من قبل |
Birkaç El-Kaide'linin Baltimore Caddesi'nde kolay köşeleri patlatmayı planladıklarını duydum. | Open Subtitles | بعض أعضاء "تنظيم القاعدة" كانوا في شوارع بالتيمور يخططون لتفجير مطاعم الدجاج. |
Bir de onlara, Camden Ayakkabı Dünyasını patlatmayı planladığını söyledim. | Open Subtitles | في الواقع، أخبرته أيضاً بأنّكِ تخططين لتفجير (كامدن شو بافيليون) |
Ve kirli bir bomba patlatmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | . و هم يخططون لتفجير قنبلة أكبر |
Pandawa milisleri Liman şehrine sızmış ve cihazı burada patlatmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | مليشيات "بانداوا" تسللت إلى مدينة "هاربور"، وتخطّط لتفجير الجهاز هنا. |
Bir şeyler patlatmayı severim. | Open Subtitles | حسنا ، أود فقط أن أفجر بعض الأشياء |
Hastane faturasını şişirmek için mi göğsünü açıp kalbini patlatmayı plânlıyorum? | Open Subtitles | أنا فقط أخطط لكي أشق صدره وأفجر قلبه لماذا لكي أُضخم فاتورته ؟ |
Bu bombayı Paris'in göbeğinde mi patlatmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل كنت مستعداً لأن تفجر قنبلة هنا في باريس؟ |