"paylaşıyorlar" - Traduction Turc en Arabe

    • يتشاركون
        
    • يشاركون
        
    • يتشاركان
        
    • يشتركون
        
    • يَشتركونَ
        
    Bilgi paylaşıyorlar. Bu nedenle bu kadar iyi organize oluyorlar. Open Subtitles هم يتشاركون المعلومات ، لهذا السبب هم منظمون تنظيما جيدا
    - Akıllı dolaplar birbirleriyle konuşuyorlar ve yeni yazılımı paylaşıyorlar. Open Subtitles ‫الثلاجات الذكية تتحدث إلى بعضها البعض، ‫وهم يتشاركون النظام الجديد.
    Yaptıklarını paylaşıyorlar ve en iyi uygulamaları paylaşarak fark yaratıyorlar. TED انهم يتشاركون ما يفعلون و يقومون بإحداث فرق عن طريق مشاركة افضل الممارسات
    Bilgilerini paylaşıyorlar, araçlarını ve tekniklerini paylaşıyorlar, ve oldukça güzel vakit geçiriyorlar. Open Subtitles يشاركون المعلومات, يشاركونَ الأدوات و التقنيات و حالياً لديهم وقتٌ جيد جداً.
    kişi ve organizasyona açıyorlar ve bilgiyi online olarak paylaşıyorlar. TED وهنالك الالاف من المنظمات .. او الاشخاص يشاركون علمهم .. ومعلوماتهم عبر الانترنت
    Yemeklerini paylaşıyorlar. Bir şeyler söylüyorlar, eşyaların yerini değiştiriyorlar. Open Subtitles ‫يتشاركان في الطعام ويقولان أشياء ‫وينقلان الأشياء، ويتنفسان
    - Merhaba. - 20 yıldır boşanmışlar, hala aynı koltuğu paylaşıyorlar. Open Subtitles هم مطلقون منذ 20 سنة، ما زالوا يشتركون في المقاعد حقاً
    Çünkü memelilerin belirleyici karakterlerini paylaşıyorlar ve sınıfın diğer üyeleriyle evrimsel olarak bağlantılılar. TED ذلك بسبب أنهم يتشاركون الصفات المُعرفّة للثدييات كما أنهم مرتبطين ارتباطًا نشوءيًا ببقية النوع.
    Çoğu toplanma yerinde berduşlar neyi varsa paylaşıyorlar: Open Subtitles في معظم المخيم , الهوبو يتشاركون ما يمتلكون
    Birlikte kafa çekiyorlar, yemek ve sigarayı paylaşıyorlar. Open Subtitles منذ ذلك الحين أصبحوا لا يفارقون بعضهم البعض كانوا يتكلمون خلسة مع بعضهم، يتشاركون الطعام،السجائر
    Yetişkinler birkaç günde bir yavrularını beslemek için geri gelerek ebeveynlik görevlerini paylaşıyorlar. Open Subtitles الكبار يتشاركون في واجبات الأبوة، يعودون كُلّ بِضعة أيَّام ليغذوا فراخهم.
    Aynı zamanda genomik fosilleri de paylaşıyorlar. Soyu tükenmiş genler. Open Subtitles بل هم يتشاركون أحافير وراثية مورثات منقرضة
    Aynı daireyi paylaşıyorlar. Open Subtitles يتشاركون في شقه سكنيه خارج القاعدة
    - Diğer insanlar da rüyalarını paylaşıyorlar. Allison. Open Subtitles الناس الآخرين يتشاركون بالاحلام
    Çünkü gizlice, bu inancı paylaşıyorlar. Open Subtitles لأنهموبشكلٍسري، يتشاركون بذلك الإيمان.
    Hatıraları topluyorlar. Bir grup aklı paylaşıyorlar. Open Subtitles هم عندهم ذاكرات جماعية يشاركون مجموعة ذاكرات فى عقل واحد
    Yine de, inançlarını besleyen bir toprak için ortak bir miras ve sevgiyi paylaşıyorlar. Open Subtitles حتي الان يشاركون ارث وحب للارض التي نمت فيها معتقداتهم.
    İnsanlar iyi olduğumu düşünüyor. Benim şarkımı paylaşıyorlar. Open Subtitles الناس يعتقدون أنني جيدة إنهم يشاركون موسيقتي
    Biralarını içip duygularını paylaşıyorlar. İkisi de yalnız ama birlikteler. Open Subtitles يشربان البيرة يتشاركان مشاعرهما كلاهما وحيدان لكنهما معًا
    Bence bu bizim entellektüel kültürümüzdeki iki özelliğin karışımı yüzünden aslında bunların birbirinin zıttı olduğunu düşünüyoruz ama aslında bunlar bir miktar varsayımı paylaşıyorlar. TED إنني أعتقد أن السبب عبارة عن مزيج لخاصيتين من خواص ثقافتنا الفكرية اللتين نحب أن نراهم كأضاض لكن في الحقيقة هما يتشاركان بمجموعة من الافتراضات
    Bu insanlar ormanı en nadir görülen hayvanlardan biriyle paylaşıyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناس يشتركون في الغابة مع ساكن مراوغ بدرجة كبيرة.
    Şimdi de aynı şekeri paylaşıyorlar. Open Subtitles الآن هم يَشتركونَ في a تشنج لاإرادي Tac.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus