Bir hırsızla konuşmak için pazar yerine gidemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أذهب إلى السوق وأتحدث إلى لص |
Bir hırsıza yalan söylemek için neden pazar yerine geleyim? | Open Subtitles | لماذا آتي إلى السوق لأكذب على لص ؟ |
Bunu herkes bilir. Kuzenim kayıp. Dün pazar yerine gitti ve bir daha geri dönmedi | Open Subtitles | إبن عمي فقد، ذهب إلى السوق أمس و لم يعد |
Katırlarla bile pazar yerine ulaşmak saatler sürüyor. | Open Subtitles | قبل ان نصل الى السوق علينا المشي كثيرا لعدة ساعات |
Şüphelerini çekmeden Tragları pazar yerine kadar takip etmeliyim. | Open Subtitles | عليَ تتبع التراكز الى السوق التجارية بدون أن اثير شكوكهم |
Demek pazar yerine ilk gelişindi bu, ha? | Open Subtitles | أهذه أول زياره لك إلى السوق... هه ؟ |
pazar yerine doğru. | Open Subtitles | ترجعوا إلى السوق. |
Ashur'u bitki almak ve Vibius'a seninle ilgilenip ilgilenmediğini sormak için pazar yerine yolladılar. | Open Subtitles | (آشور) أرسل إلى السوق لأجل الأعشاب... وليسأل (فيبيوس) حول اهتمامه بك |
pazar yerine gel. | Open Subtitles | تعال الى السوق |