| Bunun için Coca-Cola'nın pazarlamasına güveniyorlar. Peki onların pazarlamasının sırrı ne? | TED | لذا، فهم يعتمدون على كوكاكولا من ناحية تسويقها. ماهو سرّ التسويق لديهم؟ |
| Rene, eğer kendi bölgenin pazarlamasına para yatırmak istiyorsan önden buyur. | Open Subtitles | (رينيه)، إذا أردت تمويل التسويق بنفسك، -فمرحباً بك |
| Çalışanların, kitabımın pazarlamasına başlayacak. | Open Subtitles | ستنفذون خطة التسويق لكتابي |
| Yeni ürünlerin pazarlamasına hemen başlamanızı istiyoruz. Sorun değil. | Open Subtitles | نحتاج منك تسويق خط الإنتاج الجديد |
| - Peter elinden geleni yapıyor ancak son günlerde erotik Noel takvimi pazarlamasına odaklanır oldu. | Open Subtitles | حسناً (بيتر) يفعل ما بوسعه لكن مؤخراً كان على ما يبدو أنه يركز على تسويق رزنامته الجنسية عن قدوم المسيح |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 