"peşinde değil" - Traduction Turc en Arabe

• لا يسعى
• لا يبحث عن
• لا تسعى

Bu kafatası şeyleri Eve'ın peşinde değil
رجل الجمجمة لا يسعى وراء ايف وليس وراء نيك

-Katil, FBI'ın peşinde değil.
القاتل لا يسعى خلف الفيدراليين

Hoyt, Frankie'nin peşinde değil anne.
هويت لا يسعى خلف فرانكي يا امي.

Jesus dinsel bir deneyim peşinde değil sadece hafta sonunu sevgilisiyle geçirmek istiyor.
هيسس لا يبحث عن تجربة دينية هو يود قضاء العطلة مع صديقته

İntikam peşinde değil, içinde sadece bir şeyleri patlatma tutkusu var.
كان مدفوعا بشىء أكثر ظلمة انه لا يبحث عن الانتقام هو لديه فقط شغف بتفجير الاشياء

Bu sarı keme yılanı, maymunların peşinde değil.
أفعى الجرذان الصفراء لا تسعى وراء القردة

Parsons, Ziva'nın ya da Vance'in peşinde değil.
بارسونز لا يسعى خلف زيفا أو فانس

Nasıl oluyor da senin peşinde değil?
لم لا يسعى خلفك ؟

Logan'ın peşinde değil. Paranın peşinde.
"هو لا يسعى خلف (لوغان) هو يسعى خلف المال"

Hayır. Deucalion, Derek'in peşinde değil.
لا "دوكيليان" لا يسعى وراء "ديريك"

Başkanın peşinde değil.
انه لا يسعى وراء الرئيس

Beni dinle. Bratton sadece müvekkillerimizin peşinde değil. Böl ve fethet taktiği uyguluyorlar.
أصغِ، (براتن) لا يسعى خلف موكلينا فحسب بل يحاول فرق تسد

Maroon Çizgişehir'in peşinde değil.
(مارون) لا يسعى وراء (تونتاون) كما حسبت

Greene petrol peşinde değil, suyu istiyor.
(جرين) لا يسعى للبترول إنه يريد المياه

Solomon bu silahın peşinde değil.
لا يسعى (سولومون) خلف ذلك السلاح

Bourne para peşinde değil. Daniels'ın peşinde olmasının başka bir sebebi var.
(بورن) لا يبحث عن المال ، إنه يبحث عن (دانيالز) لسبب معين

Hercule Poirot hırsız peşinde değil.
(هيركيول بوارو) لا يبحث عن لصَّة

- Hayır. Joe özgürlük peşinde değil.
(جو) لا يبحث عن هذا النوع من الحريّة.

Ama pelikanlar balık peşinde değil.
لكن لا تسعى البجعات وراء السمك.

Tek istedikleri bir anlaşma. Hayır, Patty basit bir iş peşinde değil ve Frobisher da bu işe para için girmedi.
كلاّ، لا تسعى (باتي) لتسوية سريعة، و (فروبشر) ليس منضماً لهذا من أجل المال