Peşinde olduğumuz adam... Kolomb Şövalyelerinin kötü bir gizli dernek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إسمع، الرجل الذي نبحث عنه يعتقد أنّ جمعية الفرسان جمعيّة سرّيّة شريرة |
Peşinde olduğumuz kişi belki de yeteneklerini kullanamıyordur. | Open Subtitles | ربما يكون هذا الذي نبحث عنه غير متحكم بقدراته. |
Şimdilik, Peşinde olduğumuz adam bir hayalet. Bu bir ilk olabilir. | Open Subtitles | اعتبارا من الان فأن الرجل الذي نطارده هو ضد الطب الشرعي |
Peşinde olduğumuz adamlar sadece iki banka soymadı, | Open Subtitles | الرجل الذي نطارده ليس مجرد ناهب لبنكين.. |
Peşinde olduğumuz bu şeyi yakalamaya yakın bile değiliz. | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي نسعى خلفه, إنه لا يبدو شيئاً قريباً للإنجاز. |
- Biz aynı taraftanız. - Bu aynı şeyin Peşinde olduğumuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | مرحبا, نحن على نفس الجانب- ليس معناه اننا وراء شىء واحد- |
Peşinde olduğumuz sürücü, bir saat içerisinde, bize doğru geliyor olacak. | Open Subtitles | السائق الذي نبحث عنه, سيأتي إلى طريقنا بعد ساعة |
Peşinde olduğumuz ekip sağdaki adam tarafından yönetiliyor. | Open Subtitles | الطاقـم الذي نبحث عنه تحت قيادة هذا الرجل على اليمين |
Peşinde olduğumuz mahluk seni istiyor olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المحتمل أن المخلوق الذي نبحث عنه لم يكن يريدها |
Peşinde olduğumuz kitap bu değil. | Open Subtitles | هذا ليس الكتاب الذي نبحث عنه |
Ama şanslıysak Ajan Dunham Peşinde olduğumuz adamı bulabilecek. Nick'i çocukluğumdan tanırım. | Open Subtitles | لكن لو كنا محظوظين ربما تساعد العميلة "دونام" لتجد الرجل الذي نطارده |
Yüzbaşı, şüphelinizin Peşinde olduğumuz biri olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حضرة الملازم، نخال بأن مشتهبكَ نفس الشخص الذي نطارده |
Peşinde olduğumuz üçkağıtçı her ne ise ki üçkâğıtçı derken, iblisi kastediyorum, saklandığı bir yer olmalı. | Open Subtitles | عظيم مهما كان المخادع الذي نطارده.. و عندما أقول "مخادع" فأنا أعني شيطاناً بالتأكيد لديه مخبأ |
Peşinde olduğumuz adam evimi yaktı ve kocamı öldürdü. | Open Subtitles | الرجل الذي نطارده... أحرق منزلي و قتل زوجي |
Ama Peşinde olduğumuz bu adam, Berlin bir şekilde tüm bunların merkezinde o var, şu anki tek amacım onu bulmak. | Open Subtitles | لكن هذا الرجل الذي نطارده - (برلين) بطريقة ما هو بمركز كل هذا وهدفي الوحيد هو إيجاده |
Peşinde olduğumuz adam bir kadını öldürdü. | Open Subtitles | الرجل الذي نسعى خلفه قد قتل امرأة. |
Peşinde olduğumuz mahlukun tanrıça Amunet'in Bayan Ives'da vücut bulduğuna inanıyor olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | والذي اقترح أن المخلوق الذي نسعى خلفه (ربما يعتقد أن السيدة (آيفز (تجسيدًا للإلهة (آمونيت |
Peşinde olduğumuz adam O. | Open Subtitles | هو الذي نسعى خلفه |
- NSA - Biz aynı taraftanız. - Bu aynı şeyin Peşinde olduğumuz anlamına gelmez | Open Subtitles | مرحبا, نحن على نفس الجانب- ليس معناه اننا وراء شىء واحد- |