Evde, kendi yaptığı alev peleriniyle dolaşır. | TED | تتجول داخل المنزل مرتدية عباءة باللهب قامت بصناعتها وحدها. |
Birazdan İskender'in peleriniyle Sezar'ın kılıcını ve Sezar'ın adını taşımak için biri gelecek. | Open Subtitles | -قريبا سيحمل شخصا ما عباءة الاسكندر -و كذالك سيف القيصر -و اسم القيصر |
Artı, bazen ona elbise giydirip peleriniyle odanın bir ucundan diğer ucuna uçarken videoya çekiyoruz. | Open Subtitles | وبدأنا في إطعامه ، بالاضافة الي ذلك في بعض الاحيان ، نُلبسه الملابس وعمل فيديوهات عنه و هو يرتدِ عباءة و يطير في الغرفة |
Sihirli sandık, bir görünmezlik peleriniyle sarılı. | Open Subtitles | الصندوق السحرى ملفوف فى عباءة الإخفاء |