pencerelere bakıp orada olup olmadığını, ya da gelmesini engelleyecek.. | Open Subtitles | راقبت النوافذ وتساءلت عما إذا كان هو بالداخل |
Artık pencerelere tırmanacak ve çelik kasa ve benzeri şeyleri açacak kadar genç değilsiniz. | Open Subtitles | اعنى انك لم تعد شابا وقويا بما فيه الكفاية لكى تستمر فى تسلُّق النوافذ, وكسر الخزائن وماشابه |
Duvarın herbir karesini kaplamış...pencerelere bile! | Open Subtitles | كل بوصه من فراغ الحائط مغطاه حتى النوافذ |
Sakın telefona cevap verme. Ve pencerelere yaklaşma. | Open Subtitles | لاتجب على ذلك الهاتف ولاتذهب قرب النوافذ |
Yani eski evlerle, küçük yuvarlak... pencerelere takıntın var. | Open Subtitles | لذلك لك هذا الميل للمنازل القديمة التي بها نوافذ صفيرة دائرية |
Bölge meclisinin bastırdığındaysa, "pencerelere beyaz çarşaflar asın" yazıyor. | Open Subtitles | :و في كتيب مجلس المقاطعة، يقول ضعوا أغطية بيضاء على النوافذ |
O zamana kadar kimsenin pencerelere dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | و حتى ذاك الوقت , لا تجعلي أي أحد يلمس النوافذ |
Arka ve ön pencerelere altı el ateş ettim. | Open Subtitles | أطلقتُ ستّ طلقات على النوافذ الأمامية والخلفية. |
Niçin pencerelere çarşaf asıyoruz ki? | Open Subtitles | لماذا عليك ان تضعي هذه الأغطية على النوافذ ؟ |
Kapilari üç kez kilitleyin, pencerelere alarm yerlestirin. | Open Subtitles | أقفل الأبواب بثلاثة أقفال ضع مجسات مغناطيسية على النوافذ |
Polis bantlarından alıp, kapı ve pencerelere yapıştırın. | Open Subtitles | أحضروا بعض من شرائط لحام الشرطة و الصقوها على النوافذ و الأبواب |
Siz arkadan dolanıp arka pencerelere gidin. | Open Subtitles | وإلتفوا أنتم إلى الخلف .. في النوافذ الخلفيه |
pencerelere bomba yaması çekmeliyiz. | Open Subtitles | الان علينا نركب بعض النوافذ المضادة للرصاص |
Burada kalmalı ve pencerelere tahta çakmalıyız. | Open Subtitles | يجدر بنا البقاء هناك ونواصل إغلاق النوافذ بألواح الخشب |
Evet, zorla girilme belirtisi yok, ama bir de pencerelere bakayım. | Open Subtitles | ،أجل، لا إشارة للإقتحام، لكن دعني أتفحص النوافذ |
pencerelere de perde asarız, böylelikle içeriyi kimse göremez. | Open Subtitles | سنضع الستائر على النوافذ حتى لا يتمكن أحد من رؤيتنا داخل المنزل |
Burada pencerelere demir parmaklıklar falan takmaları gerek. | Open Subtitles | يجب عليكم أن تحكموا النوافذ بالحديد أو شئ ما |
Düz ve ağır ne varsa pencerelere dayayacağız ve pencerelerden giremeyecekler. | Open Subtitles | أي شيء عريض و ثقيل نضعه علي النوافذ و نثبتهم أمام النوافذ |
Demir kapıyı yaptırdım, ...ve pencerelere de gökyüzüne kadar yükselen demirler taktırdım. | Open Subtitles | وضعت بابا حديديا للحماية و وضعنا أعمدة حديدية على النوافذ و نافذة السقف |
Neden pencerelere ve durmadan kardeşlerimizin kapılarına vurur? | Open Subtitles | "لماذا طرقت الرياح نوافذ وأبواب أخانا؟ |
Hasta ameliyathanede yaşam mücadelesi verirken yüzlerce kuş duvarlara, pencerelere çarpmış. | Open Subtitles | عندما كان المريض فى غرفة الجراحة يكافح للمحافظة على حياته مئات من الطيور كانت تطير وتصطدم بالنوافذ والجدران |
pencerelere yaklaşma. | Open Subtitles | إبتعِد عن النوافِذ. |
pencerelere kaynakla metal plaka takmışlar. | Open Subtitles | يبدو أنَّهم قد غطوا النوافذَ بألواحٍ حديديةٍ |
Her an bir deli sürüsü pencerelere akın edebilir. | Open Subtitles | في أيَّةِ لَحظَةٍ، كنوز المجانينِ يُمْكِنُ أَنْ تعال الصَبّ خلال النوافذِ. |