"penceremden" - Traduction Turc en Arabe

    • نافذتي
        
    • نافذتى
        
    • مِنْ نافذتِي
        
    • خارج نافذة
        
    Dışarıya her sabah penceremden mikrofonu dayarlar TED إنهم يصدعون المايكروفون خارج نافذتي كل صباح.
    Adamın biri penceremden aşağıya düştü diye beni hapse tıkacaksan hiç durma. Open Subtitles تريد حبسي بجريمة قتل لأن أحدهم خرج من نافذتي استمر
    25 yaşlarında siyah bir erkek. Az önce penceremden gördüm. Open Subtitles رجل في الـ 25 , أسود, رأيتُ ذلك الآن عبر نافذتي
    Birisi, penceremden içeri kocaman bir taş attı. Open Subtitles لقد رمى شخص ما صخرة كبيرة من خلال نافذتي
    - Denize bakan duvar burda, penceremden dikkatlice bakıldığında görülüyor Open Subtitles جدار البحر , هنا انا استطيع ان المحه من نافذتى
    Çünkü ne zaman penceremden baksam senin geçtiğini görüyordum. Open Subtitles في كل مرة أطلّ من نافذتي اراك تمشي بالجوار
    Tecavüzcünün yatak odası penceremden girdiği durumlarda. Aynadan görüyorum ve pırrr, kaçıyorum. Open Subtitles في حالة إن دخل مغتصبون من باب نافذتي أراهم بالمرآة فأرحل
    İki gece önce penceremden sıvışacak kadar Yakındaydılar. Open Subtitles كانوا قربه بما فيه الكفاية لكسر نافذتي منذ ليلتين مضت
    Lisedeki gibi gizlice penceremden mi giriyorsun? Open Subtitles ماذا تفعلين ؟ تتسللين إلى نافذتي كأنكِ عدتي إلى أيام الثانوية
    14 kişiyi öldürmüşsün. penceremden hırsız gibi giriyorsun. Open Subtitles , قتلتي اربعة عشر شخصا .. كنتي تترصدي خارج نافذتي
    penceremden dışarıya baktığımda, şehrin asla yapılamayacağını söylediği yirmi tane bina görüyorum. Open Subtitles عندما انظر من نافذتي أجد عشرين مبنى قالت المدينة أنها لن تسمح لهم بالبناء أبدا
    Çiftçiler neden pijama giyiyorlar? Onları penceremden görebiliyorum. Open Subtitles لماذا يرتدي المزارعون البيجاما يمكنني رؤيتهم من نافذتي
    Neden çiftçiler pijama giyiyor? Onları penceremden görebiliyorum. Open Subtitles لماذا يرتدي المزارعون البيجاما يمكنني رؤيتهم من نافذتي
    Gece Arthur'un penceremden odama tırmandığını hayal ettim. Open Subtitles في الليل احلم ان ارتور يصعد من خلال نافذتي
    penceremden dışarıya baktığımda verandada onu göreceğimi sanıyorum. Open Subtitles أظل أنظر من نافذتي أتوقع خروجه من ذلك الرواق
    penceremden dışarı bakıyordum, saat epey geçti. Open Subtitles كنت انظر من نافذتي و لقد كان الوقت متأخرا
    Öyle güzel bir gün ki, penceremden sıvışıp yılan gibi davranabileceğimi düşündüm. Open Subtitles يا له من يوم جميل .. فكّرت بأنّي سوف اتسلّل خارج نافذتي و
    penceremden gözetliyordun. Open Subtitles التأكد من أنك من كان يختلس النظر من نافذتي
    Bayan, penceremden baktım ve genç birinin, kırmızı bir Cavalier'in benzin deposuna işediğini gördüm. Open Subtitles أوه،نعم يا سيدتي،أنا أنظر من نافذتي وهناك شاب يتبول في خزان وقود كاليفار حمراء
    Ve oraya baktım, ben, bilirsiniz işte, penceremden dışarı baktım, o uçağı gördüm, yani Amerikan Havayolları'na ait jetin gelişini. Open Subtitles لقد نظرت من نافذتى و رأيت الطائرة .. النفاثة .. قادمة
    penceremden sizi seyredeceğiz. Open Subtitles الآن، سَاراقبُ مِنْ نافذتِي
    Hayır, penceremden uzay gemilerini izlemekle meşguldüm. Open Subtitles كنت مشغولا قليلا تبحث في سفن الفضاء خارج نافذة بلدي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus