Beni ıslak bezlere sarıp açık pencerenin önüne oturttu. | Open Subtitles | قامت بلفِّي في حفَّاضات مُبللة ووضعتني أمام النافذة المفتوحة |
Baba durdur onları ! Yatağı pencerenin önüne çekti! Baba! | Open Subtitles | أوقفهم لقد حرك السرير أمام النافذة |
Bankı pencerenin önüne mi koyalım? | Open Subtitles | هل نضع مقعد أمام النافذة ؟ |
Bu gece arabayla beni gezdirecektin ve hiçbir şeyden haberin olmayacaktı ama "şişko İspanyol" pencerenin önüne geçip, uzun bir dalış yaptı... | Open Subtitles | سوف تقلني الليله كما هو مخطط له سقط الرجل من النافذه! يالهمن سقوطصعب ! |
Sen bu gece beni dolaştırıp hiçbir şeyi bilmeyecektin, ama el gordo pencerenin önüne geçti ve aşağıya düştü. | Open Subtitles | سقط الرجل من النافذه! يالهمن سقوطصعب ! |
Bu kutuları pencerenin önüne taşı. | Open Subtitles | ضع هذه الصناديق أمام النافذة. الآن! |