"perşembe sabahı" - Traduction Turc en Arabe

    • صباح الخميس
        
    • صباح الثلاثاء
        
    • الخميس صباحاً
        
    Perşembe sabahı onu klinikten çıkarmamamız için herhangi bir neden var mı? Open Subtitles هل يوجد سبب يمنعنا من أخذها للعيادة صباح الخميس ؟
    Burada Çarşamba ama orada Perşembe sabahı, değil mi? Open Subtitles إنّه الأربعاء هُنا لكنّه صباح الخميس هُناك، صحيح؟
    İşte burada, Perşembe sabahı domuzun ilacını vermeyi kestik ve işte burada elektrogramda domuzun kalbinin içinden gelen sinyal radyo telemetri ile dışarı çıkıyor. TED هناك كانت، صباح الخميس أوقفنا علاج الخنزير وهناك جهازه لتخطيط القلب، إشارة من داخل قلب الخنزير تخرج بواسطة القياس اللاسلكي
    - Pekala, Perşembe sabahı elinde olacak. - Perşembe mi? Open Subtitles سيكون عندي في صباح الخميس الخميس؟
    Yarın sabah ilk iş uçakla giderim malı alırım, trenle Brüksel'e geçerim... sonra da Perşembe sabahı ilk iş Eurostarla gelirim. Open Subtitles مطلع صباح الغد , تلتقط العتاد تذهب إلى "بروكسل " , أمك تبدأ بالصوم من صباح الثلاثاء
    Perşembe sabahı şafak sökmeden, tünelleri patlatıyoruz. Open Subtitles سنشعل الأنفاق يوم الخميس صباحاً قبل الضحى تماماً
    Perşembe sabahı, çartırla, Bağhdat'a. Open Subtitles صباح الخميس و عبرالميثاق إلى بغداد
    Charlie, bir Perşembe sabahı 11:42'de doğdu. Open Subtitles ولد " تشارلي " صباح الخميس الساعة 11: 42
    Bu nedenle şu anda, ister sağ kolunu oynat, istersen kafanı salla istersen de bir sonraki Perşembe sabahı meyveli şekerleme ya da mısır gevreği yemeye karar ver. Open Subtitles لذلك ، سواءٌ حركت ذراعك الأيمن الآن أو أومأت برأسك أو اخترت أن تأكل حبات الفواكه المجففة أم رقائق الذرة صباح الخميس المقبل
    Perşembe sabahı o zaman. Toplantıdan önce. Open Subtitles صباح الخميس إذًا، قبل اجتماع الموظفين
    Evlilik, yavrum, bu Perşembe sabahı. Open Subtitles تزوجى يا طفلتى صباح الخميس
    Juliet, Perşembe sabahı seni erkenden kaldırırım. Open Subtitles جولييت ، هل أوقظك صباح الخميس
    Bir bakalım, Perşembe sabahı, infaz merasimi... Open Subtitles دعنا نرى, صباح الخميس, أتلقى طلقة...
    Perşembe sabahı, 10:00'da. Open Subtitles صباح الخميس في تمام العاشرة
    Perşembe sabahı açık artırmaya çıkacak. Open Subtitles تذهب الى المزاد صباح الخميس.
    Perşembe sabahı size uygun olabilir. Open Subtitles تستطيعي رؤيتها صباح الخميس
    14 yaşındaki Drew Sharp en son ailesi tarafından Perşembe sabahı görülmüştü. Open Subtitles "الفتى ذا الرابعة عشر من العمر، (درو شارب) شوهد آخر مرة من قبل والديه، صباح الخميس"
    Perşembe sabahı çıktık. Open Subtitles خرجنا صباح الخميس
    Perşembe sabahı çıktı ortaya. Open Subtitles انتهى صباح الخميس.
    Perşembe sabahı protesto amaçlı yürüyüş yapacağız. Open Subtitles سوف ننظم مظاهرة صباح الثلاثاء
    Tamam, Ralph. Perşembe sabahı New York'ta görüşürüz. Open Subtitles حسناً يا " رالف " ، سأراك فى نيويورك يوم الخميس صباحاً ، إلى اللقاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus