| Bu sizin sadece beş gün önce Kudüs'e hoşbeş ettiğiniz Peygamber değil mi? | Open Subtitles | اليس هذا هو النبي الذي رحبتم به في اورشليم منذ 5 ايام فقط |
| Küçük bir yudum bira boğazımdan geçti ama burada, Peygamber'in adı üzerine "sallallahu aleyhi ve sellem" yaşıyor, tamam mı? | Open Subtitles | رشفة صغيرة من بيرة شاحبة قديمة تعبر شفاهي لكن هنا، هنا بإسم النبي صلى الله عليه وسلم الله موجود، حسناً؟ |
| Şu an baktığınız şey Rembrandt'ın tablosu, şu an Londra'da, Ulusal Galeri'de, İbranice kutsal metinlerdeki Peygamber Daniel ile ilgili metni tasvir ediyor. | TED | ما تنظرون إليه هو لوحة رامبرانت، في المعرض الوطني بلندن الآن، موضحة النص من النبي دانيال في الكتب المقدسة العبرية. |
| Efendim, izninizle. Mika Peygamber, Beytüllahim demişti. | Open Subtitles | فخامتك، إذا تسمح لى سمّى النبي ماكييس بيت لحم |
| - Peygamber soruyor. Atlılara dikkat etti mi diye. | Open Subtitles | النبي يسألك إذا كنت قد لاحظت هؤلاء الفرسان |
| Hikaye çöldeki kuraklık için ağlayan Peygamber ile ilgili | Open Subtitles | إنّ القصّةَ هي انة النبي بَكى لجَدْبِ الصحراءِ |
| Peygamber böceği bile koyuverdi. | Open Subtitles | حتى فرس النبي علم بألاّ فائدة ترجي من صلاته |
| Johnny Smith nasıl olur da ikinci Peygamber olur? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون جوني سميث النبي الثاني؟ |
| Peygamber soyundan geliyorum. | Open Subtitles | جذوري تنحدر من النبي صلى الله عليه وآله وسلم |
| Püskürten Peygamber Devesi. Azgın Dansçı. Süpermen. | Open Subtitles | رذاذ فرس النبي الرقصة المثيرة، الرجل الخارق |
| Çünkü Peygamber, "sallallahu aleyhi ve sellem" bir yetimdi. | Open Subtitles | لأن النبي صلى الله عليه وسلّـم كـان، يتيـماً |
| Her gün berbat sınıfta Peygamber'in kasetlerini dinlersin. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، الجلوس في ذلك الفصل التافه والاستماع الى اشرطة النبي كل يوم |
| Peygamber'in söylediklerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر كيف النبي كان يخبرنا ان هناك كانت حرب في اوروبا |
| Peygamber dul eşleri bir kaç yaşlı adamla evlendirecektir. | Open Subtitles | النبي سوف يحضر رجلاً عجوزاً كي يتزوج جميع الزوجات |
| Neyse, Peygamber'i bilirsin. Muhtemelen o yapmıştır. | Open Subtitles | على اية حال انت تعرف النبي هو ربما فعل ذلك |
| Benimle evlenirseniz, Tanrı size sorduğunda ben Peygamber'in eşiydim diyebilirsiniz. | Open Subtitles | بحيث عندما يسألكن الرب ان كنت زوجة ، يمكنك ان تخبريه اخبريه انك زوجة النبي |
| Peygamber'in istediğini erkek kardeşim sayesinde anlamıştım. | Open Subtitles | كان اخي الذي جعلني افهم ان النبي كان يستطيع ان يفعل مايريد |
| Bu durum sadece son Peygamber Hz. Muhammed için değil tüm peygamberler için geçerlidir. | Open Subtitles | صورة أي من الأنبياء ليس فقط النبي الأخير محمد |
| Muhammed'e gelip, "Oku." dediğinde, Peygamber Efendimiz de cevaben: "Okuma bilmiyorum." demiştir. | Open Subtitles | في الكهف وقال له أقرأَ النبي قال لا أَستطيع القراءة |
| Bir Peygamber Tanrı'nın mesajını bildiren kişidir ama Peygamber olmanın özü uyarıcılıktan geçer, çünkü o yenilikçidir, bir yenilikçi toplumu uyararak doğru yoldan çıktıklarını onlara söyleyen kişidir. | Open Subtitles | النبي الذي نعم يأتى ويعلن رسالة الله لكن النبي في الواقع نذير لأنه هو المُصلح المُصلح الذى يُحذر |