Lars, Phillip ile Kari'nin tekrar Paris'e gideceklerinden söz etti. | Open Subtitles | لارس أخبر اريك بأن فيليب وكاري ذهبا إلى باريس ثانيةً |
Phillip Bartlett, Tayland'a ilk ve tek sefer bir ay önce gitmiş ve bütün bunlarla bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | في المرة الأولى والوحيدة فيليب بارتليت سافر إلى تايلاند كان قبل شهر، وهناك وتضمينه في شيء يصله كل هذا. |
Kardeşinin dediğine göre Phillip Harris kılıf olarak Zenith Stüdyolarında çalışıyormuş. | Open Subtitles | قال أخته أن فيليب هاريس كان يعمل متخفيا في استوديوهات زينيث. |
Phillip, izlediğiniz görüntülemeler konusunda çok katkıda bulundu. | TED | كان فيليب مشارك فاعل ، كل هذه التصورات التي تشاهدونها |
Hayır, onu yenemem. Ama sanırım biraz önce Robert ve Phillip hakkında konuşuyordum. | Open Subtitles | كلا، لا أعتقد أنني أستطيع منافسته، لكن بشكل رئيسي كنت أتكلم عن روبرت وفيليب |
Fildes'in en büyük oğlu, Phillip, kısa süren bir hastalık sürecinden sonra Noel'de, 9 yaşındayken öldü. | TED | أكبر أبناء فيلدز، فيليب مات في سن التاسعة في عشية عيد الميلاد بعد مرض قصير. |
Phillip kısa bir süre için dostlarından ayrılıyor. | Open Subtitles | العكس؟ فيليب سيودع العالم موقتاً الليلة. |
701nci alaydan Onbaşı Phillip Paris,.. Er Maurice Ferol ve Er Pierre Arnaud.. | Open Subtitles | العريف فيليب باريس، الجندي موريس فيرول، و الجندي بيير آرنو |
Prens Phillip'in burada olmayıp, kutlamaları kaçırması ne kadar kötü. | Open Subtitles | يا له من شيء مؤسف أن الأمير فيليب ليس معنا ليستمتع بالحفل |
Hal Phillip Walker'i beğenen herifler. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي ذهب إلى هال فيليب ووكر ـ ـ ـ |
Aday Hal Phillip Walker için ulusal televizyonda olacak. | Open Subtitles | هذا التلفاز الوطني للمرشح هال فيليب ووكر. |
Ve asla, hiç bir zaman Hall Phillip Walker ile ilişkilendirilmeyecek. | Open Subtitles | و أبداً، و في أي وقت، لن تكون مرتبطة مع هال فيليب ووكر. |
Yüzyıllar önce bir adam, atalarımdan biri Phillip L'Merchant bir bulmaca kutusu yapmış, ilk kutuyu en iyi çalışması. | Open Subtitles | قبل قرون عده رجل من اسلافنا فيليب ميرشانت بنى صندوقا للالغاز اول صندوق |
Evden ayrıldığımı bilse Phillip çok kızar ama sana bir şey göstermek zorundayım. | Open Subtitles | "فيليب" سيغضب جداً أذا علم أننى غادرت لكن , يجب ان أريك شئ |
Phillip dedi ki bir sorun yüzünden yardıma ihtiyacın varmış. | Open Subtitles | فيليب أخبرني أن لديك مشكلة تحتاج إلى المساعدة فيها. |
Phillip'e göre şehre seni öldürmek isteyen biri gelmiş. | Open Subtitles | يقول فيليب أن رجلاً حضر إلى المدينة ليقتلك؟ |
Mankene Phillip saldıracak. Avcının görevi onu korumak. | Open Subtitles | فيليب سيهاجم الدمية ووظيقة المبيدة هي حمايتها |
Phillip'i yenmek için çevikliğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسناً لتصلي إلي فيليب سيتطلب منكِ ذلك الرشاقة |
Evet. Sana ne yapacağını söyleyeceğim. Phillip'in darbelerini nasıI karşılayacağını. | Open Subtitles | سأخبرك بما تفعلينه و كيفية التصدي لتوجهات فيليب |
Az satacaklardı. Erik ve Phillip bunu zerre kadar umursamayacaktı. | Open Subtitles | كتبهم كان ستباع بشكل سيء لان إريك وفيليب لا يستطيعا الإهتمام بالأمر |
Erik ve Phillip ikinci sınıftı. | Open Subtitles | إريك وفيليب كانا معاً في الصف الثاني في المدرسة |