| Eskiden çocuklarıma kocaman bir et pişirirdim ama şimdi onları ülkeme geri gönderdiler, artık yoklar. | Open Subtitles | كنت أطبخ وجبات كبيرة لكل أولادي ولكن الآن، وبعد أن أُعيدوا لبلدي، لم أعد أطبخ |
| Sana yiyecek bir şeyler pişirirdim ama çok geç haberim oldu. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أطبخ لك شيئاً و لكنني علمت بقدومك متأخراً. |
| Sana Haiti yemekleri pişirirdim. | Open Subtitles | قد أطبخ لك بعض الطعام الهاييتي |
| Evet. O zamanlar zevk için pişirirdim. | Open Subtitles | عودي من ثم سأطبخ من اجل المتعة. |
| - Ashley yemeğe bir arkadaşını... getireceğini söyleseydi başka bir şey pişirirdim. | Open Subtitles | نوعاً ما- كان يتوجبُ على آشلي أن- أن تُخبرني بأنها ستعزمُ صديقاً على العشاء كنتُ سأطبخ شيئاً مختلفاً |
| Ben de bir şeyler pişirirdim. Böylece çalışırken kimse aç kalmazdı. | Open Subtitles | و كنت أخبز حتى لا يجوع أحد أثناء العمل |
| Çörek pişirirdim. | Open Subtitles | كنت أخبز الكعك. |
| O eski fırında kurabiye pişirirdim. | Open Subtitles | وكنت أطبخ على ذلك الموقد القديم |
| Neden söylemedin, sana başka bir şey pişirirdim? | Open Subtitles | لما لم تخبرني؟ حتى أطبخ لك شيئاً آخر؟ |
| Çünkü meth pişirirdim. | Open Subtitles | بسبب أني كنت أطبخ الميث |
| Sonra da ben pişirirdim. | Open Subtitles | ليرى ما سأطبخ |