pişmanlık duyuyor olabilir, fakat sözünü tuttuğu için mutlu olacaktır. | Open Subtitles | ربما يكون لديه بعضاً من الندم. لكن اصدق أنه سوف يكون سعيداً لأنه لم يقطع وعده |
Şüpheli pişmanlık duyuyor ve kendi suçluluk duygusunu ailelere yansıtıyor. | Open Subtitles | حسنا,اذن لدينا جانٍ يظهر الندم و من ثم يسقط ندمه على والدي الضحية |
Şüpheli pişmanlık duyuyor ve kendi suçluluk duygusunu ailelere yansıtıyor. | Open Subtitles | حسنا,اذن لدينا جانٍ يظهر الندم و من ثم يسقط ندمه على والدي الضحية |
Dindar bir adam, öldürmekten pişmanlık duyuyor ve kurbanlarını dini bir sanat eseri gibi sergiliyor. | Open Subtitles | رجل تقي الذي يقتل بندم ثم يعرض ضحاياه كأعمال فنية دينية |
O zaman yaptıklarından pişmanlık duyuyor olabilir. | Open Subtitles | سيعيش بقيّة حياته بندم. |
Ama pişmanlık duyuyor. | Open Subtitles | لكنه يشعر بالندم |
Babamız'ın, Oğlu'nun ve Kutsal Ruh'un adına soruyorum işlediğin günahlardan pişmanlık duyuyor musun? | Open Subtitles | هل أنت نادم على خطاياك ؟ ..باسم الآب . الأبن ، و الروح القدس |
Diğeri ise çok fazla suçluluk ve pişmanlık duyuyor,.. | Open Subtitles | و الشخص الاخر يشعر بالذنب و الندم |
Saniyeler sonra pişmanlık duyuyor. | Open Subtitles | وبعد ثوان يشعر بالندم |
Geçen gece için pişmanlık duyuyor musun? | Open Subtitles | بشأن الليلة السابقة هل أنت نادم على أننا؟ لا، على الإطلاق |
Hadi, hadi. Sen ne ayaksın? Yediğin her halttan pişmanlık duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | هيا ، هيا ، ماذا عنك ، لابد أنك قمت بالعديد من الأشياء اللعينة التي أنت نادم عليها |