Havuz başı pikniğine hazırım. Ne diyorsun? | Open Subtitles | سأحضّر نزهة بجانب حوض السباحة , ما رأيكِ؟ |
Son geldiğimde kazayla İspanyol pikniğine denk gelmiştim. | Open Subtitles | , آخر مرة كنت هنا مشيت بالخطأ إلى نزهة أسبانية |
Üzgünüm. Bir gün annenizle kilise pikniğine gitmiştik. | Open Subtitles | أنا آسف , ذات يوم ذهبنا في نزهة كنيسة |
Kilise pikniğine de yetişmiş oldun. | Open Subtitles | وقد عدت بالوقت المناسب لنزهة الكنيسة |
Daha önce hiç kaka pikniğine gittin mi? | Open Subtitles | هل ذهبتِ من قط لنزهة غائط |
Baba-oğul pikniğine asla başlamam, hatunlara şaplatmak olmasaydı. Dostum, bu gerçekten iyi fikir gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا سَأَبْدأُ حتى a أبّ / نزهة إبنِ فقط لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَرْفسَ عقبَ. |
burada krep pikniğine ne dersiniz? | Open Subtitles | كيف حول نزهة كريب هنا، الحق الآن؟ |
- Kilisenin pikniğine gideceğini sanıyordum. | Open Subtitles | - أظن أنك كان من المفترض أن تكون في الكنيسة نزهة. |
bu ortamı terk ettiğimde ise aynı sizler gibi gündelik hayattaki toplantılara katılır, bir düğüne, konferansa ya da okula dönüş pikniğine giderdim ki bu toplantıların çoğu da vasat kalırdı. | TED | ولكن كان يتعيّن عليّ مغادرتها وحضور لقاءاتي اليومية كأي واحد منكم... حفل زواج أو مؤتمر أو نزهة بمناسبة العودة إلى المدرسة... ومن المرجح أن يخفق كثيرون في هذا. |
Her neyse. Hadi kilise pikniğine gidiyoruz. | Open Subtitles | عموماً ، إنه وقت نزهة الكنيسة |
Baban Josh aile pikniğine geldiğin için çok mutlu. | Open Subtitles | ... (أباكَ (جوش سعيد للغاية أنكَ جمعت شمل العائلة في نزهة |
Şirket pikniğine hala geliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ما زلت ستأتي لنزهة الشركة |