Örneğin bir pil arayıp da bulamadığım zaman, zeki bir biçimde bana pilin yerini göstersin. | TED | و عندما , على سبيل المثال , عندما ابحث عن البطارية التي لا استطيع ايجادها بطريقة بارعة , سوف يريني اين هي هذ البطارية |
Geliştirdiğimiz bir uygulama ile ne kadar ışık aldığını ve pilin doluluğunu takip edebilirsiniz. | TED | ولذلك من خلال تطبيق قمنا بتطويره يُمكنك حرفيًا تتبع مقدار الضوء الذي تحصل عليه، ومقدار امتلاء البطارية. |
Antonio Quintana pilin nerede olduğunu bilmek istiyor. | Open Subtitles | يريد أنطونيو كوينتانا أن يعرف أين هي البطارية. |
Bir gün, bu oyuncağın içindeki pilin büyüklüğündeki bir akü, bir arabayı yürütebilecek... | Open Subtitles | في يومٍ ما، ستكن هنالك بطارية صغيرة بما يكفي لتتناسب مع هذهِ اللعبة الصغيرة والتي تكن قادرة على تشغيل 18 سيارة |
Liby, şirketimin yeni ürettiği lityum iyon pilin adı. | Open Subtitles | إنها بطارية الليثيوم والآيون الجديدة الخاصة بشركتي |
Ah, hayır, pilin düşmüş. | Open Subtitles | لا، لقد سقطت بطاريتك. |
Size pille ilgili birkaç soru soracağım zira ikimiz de adamlarıma verdiğiniz pilin sahte olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لدي بضعة أسئلة لكِ حول البطارية بما أن كلانا يعرف أن ما أعطيته لرجالي كان مزحة. |
Dedi ki adı Roy Miller'mış ve pilin onda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أن اسمه روي ميلر وأن لديه البطارية. |
Gerçekler ve sunum şekilleri. Gerçek şu, pilin çalışıyor. | Open Subtitles | الحقائق ، والعروض الحقيقة أن البطارية تعمل |
Telgrafın kıpırdayan minik iğnesi pilin elektriğinin kullanılabilir olduğunu göstermişti. | Open Subtitles | أوضحت إبرة التلغراف الصغيرة المنحرفة كيف يمكن لكهرباء البطارية أن تكون مفيدة |
Bu pilin çok ömrü var daha. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الطاقة متبقية في هذه البطارية |
O halde bir yerde sinyal alırsak pilin bitmiş olmasını istemezsin. | Open Subtitles | إذاً من الافضل ان تحفظي البطارية لحين التقاط الإشارة. |
Kulaklığın dış tarafında parmak izi yoktu ama iç kısımdaki pilin olduğu yerde kısmi parmak izi buldum. | Open Subtitles | لم تكُن هُناك بصمات على جهاز التواصل من الخارج لكني تمكنت من سحب بصمات جزئية من على زر البطارية بالداخل |
O pilin patenti geçen sene alındı Einstein. | Open Subtitles | تم الموافقة على هذه البطارية العام الماضي يا انشتاين |
pilin ucunu sil ama elinle değil, tamam mı? | Open Subtitles | قم بمسح البطارية من الطرف لكن ليس بيدك؟ |
pilin olduğu bölüm gevşemiş, ben de açtım. | Open Subtitles | ورأيت ان البطارية فارغة ,ففتحتها |
1907'den itibaren pil yapmaya başladılar, her pilin üstünde yeni ikonları doğan güneş vardı. | Open Subtitles | هيوبرت بريملر لقد انتقلت لصناعة البطاريات بشكل دائم في عام 1907 كل بطارية مختومة |
Herhalde kalem pilin enerjisinden daha fazladır bu? | Open Subtitles | إلى 3،86 تيراجول من الطاقة أحزر أن هذه طاقة أكثر من المتواجدة في بطارية حجم 3إي |
Herhalde kalem pilin enerjisinden daha fazladır bu? | Open Subtitles | إلى 3،86 تيراجول من الطاقة أحزر أن هذه طاقة أكثر من المتواجدة في بطارية حجم 3إي |
pilin bitmiş gibi duruyorsun orada. | Open Subtitles | بطاريتك ... . ضعيفة نوعاً ما |