O söze iyi sahip çık Piskopos çünkü tutmanı sağlayacağım. | Open Subtitles | فكر جيداً جداً منذ الآن أيها الأسقف بما وعدت به |
Zaten 10 yıl sonra arabama binseniz de, sizi Piskopos kıyafetinizle tanıyamam. | Open Subtitles | وحتى إن أوصلتك بعد 10 سنوات ،لم أكن لأعرفك مرتدياً زي الأسقف |
Kraliçe mahkemeye katılmadığı için danışmanı Piskopos Fisher mahkemeye bir açıklama yapmak istedi. | Open Subtitles | بغياب الملكة طلب منا محاميها الأسقف فيشر أن نقدم إفادة في هذه المحكمة |
Şu anki Piskopos öyle yapıyor. Ve yapmakta da haklı. | Open Subtitles | هذا ما يقوم به الأسقف الحالي، وهذا هو العمل الصحيح |
Bulamadık. Ama Piskopos onunla karşılaşmakta hic zorluk çekmemiş. | Open Subtitles | على أية حال, الأسقف لم يواجه صعوبة في لقائه |
Yaptığım şeyle, şehini aldığım Piskopos arasında ne gibi bir alaka var sanki? | Open Subtitles | كما لو أن ما أفعله مع الأسقف سيهمّ، وقد ظفرت بمدينته للتو |
Her şeye kadir olan ve... kilisesinin selametini sağlayan tanrının... iyilikleri ve ihsanı, bu Piskopos seçiminin üzerine olsun. | Open Subtitles | فلينزل صلاح الرب الأعلى مانح الخير لهذه الكنيسة ليهب هذا الأسقف المصطفى، |
Sanırım sen konuşulabilecek bir adamsın, Piskopos. | Open Subtitles | وأظنك رجل يستطيع المرء أن يتحدث معه أيها الأسقف |
Şu andan itibaren, Piskopos... bu, topyekün bir savaş... | Open Subtitles | منذ الآن فصاعدا أيها الأسقف هي حرب شاملة |
Piskopos sinirden mosmor olmuş, iç çamaşırlarıyla ortalıkta koşuşturmaktaydı. | Open Subtitles | الأسقف وجهه ملطخ بالأحمر يكرض في الأرجاء بملابسه الداخليه |
Vardı. Burada 15 yıldır savaşıyoruz sayın Piskopos. | Open Subtitles | كان هناك، نحن نقاتل منذ خمسة عشر عاماً أيها الأسقف |
Piskopos Breelan'a üç yıldır yardımcılık yapıyor. | Open Subtitles | هو كان مساعد الأسقف بريلان لمدّة ثلاثة سنوات |
Piskopos'a Nottingham halkının ektiğini biçmesi ve günahları için tövbe etmeleri gerektiğinin hatırlatılmasına gerek yok. | Open Subtitles | إن الأسقف لا يحتاج لمن يذكره أن أهالي نوتنجهام يجب أن يحصدوا ما زرعوه وأن يتوبوا عن كل ذنب ارتكبوه |
Piskopos'un bir mucize sonucu Hristiyan merhameti göstermesi için duacıyım. | Open Subtitles | المعجزة التي صلّيت من أجلها هي أن يبدي الأسقف قدرا من الإحسان المسيحي |
Görmeye geldiğimiz Piskopos, çok bilgilidir. | Open Subtitles | على الأقل ، إن الأسقف الذى جئنا لرؤيته رجل مثقف |
Bir sabah, Piskopos elini baldırının üzerine koydu" | Open Subtitles | صباح أحد الايام، وَضعَ الأسقف َيدّه على فخذِها |
Piskopos sizden o kadar bahsetti ki sizi görmek için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | أخبرني الأسقف عنك كثيراً، لذلك كنت أتطلّـع لمقابلتك. |
Piskopos, bölgesindeki rahiplerle birlikte İncil ve dini araştırmalar için seminerlere başlamamızı istedi. | Open Subtitles | يريدنا الأسقف أن نبدأ بعمل كلية... للتورة والدراسات الرعـوية مع الكهنـة في الأبرشيـة. |
Biz duymadan, onu Piskopos yardımcısı yapacaklar. | Open Subtitles | وقبل أن ندري بالأمر، سيطلقون عليه اسم مساعد الأسقف. |
Piskopos bunlara yardım ettiğini çok iyi biliyor. | Open Subtitles | الأسقف يعلم جيداً بمساعدتك لحـروب العصابات. |