"pisliğe" - Traduction Turc en Arabe

    • الفوضى
        
    • القذارة
        
    • القرف
        
    • التراب
        
    • الوحل
        
    • الورطة
        
    Başka seçeneğim yok. Onu bu pisliğe ben bulaştırdım. Onu kurtarmalıyım. Open Subtitles أنا لستُ مخيّر أنا أدخلتها الى هذه الفوضى ويجب أن أخرجها
    Hatta bir de raporlarınla seni bu pisliğe benim soktuğumu düşünürsen. Open Subtitles بإعتبار الفوضى التى سببتها لك مع تلك التقارير
    Benim rehberliğim ve desteğim sizi bu pisliğe bulaştırdı. Open Subtitles إنَّ إرشادي و دعمي هما من وضعاكِ في هذه الفوضى المُهلِكة
    "Lurconis, şehrin altında yaşar. Pislikten pisliğe dolaşır. " Open Subtitles لوركونيس يسكن أسفل المدينة القذارة للقذارة
    Aklınızdan; "Basalım tekmeyi, alalım ifadelerini." "Ve yarından tezi yok, bu pisliğe son verelim" diye geçiriyorsunuz. Open Subtitles تفكرون بأنه علينا أن نطردهم و نحصل على أسمائنا و أن ننهي هذه القذارة قبل يوم البارحة
    - Eğer bu pisliğe yeterince sahip olabilseydim. Open Subtitles - إذا كنت على علم فقط لقد كان يكفي من هذا القرف.
    Son bir basamak ve sonra güç bana geçtiğinde sana yaptıkları için yerin dibine, pisliğe gömülecekler ve beni hor görerek küçümsedikleri için! Open Subtitles لم يعد باقياً إلا خطوة واحدة ثم بعد ذلك عندما استولى على السلطة سأمرغ أنوفهم فى التراب لما فعلوه بك
    Bu pisliğe kendi becereriksizliğinizi örtbas etmek için uğraşan... Open Subtitles نحن في هذه الفوضى لأنك ورفاقك الجبناء تكذبون
    Bittikten sonra yere doğru baktım yerdeki pisliğe. Open Subtitles وبعد ما انتهى الامر نظرت للاسفل في الفوضى التي على الارض
    Bütün bu pisliğe gireceğimi biliyorsum... Open Subtitles عرفت الشىء نفسه مع دخولى لتلك الفوضى الكاملة
    Kahretsin. Neden kendini bu pisliğe bulaştırmak zorunda? Open Subtitles اللعنة ، لمَ عليه أن يقحم نفسه في هذه الفوضى ؟
    Dünya yanıp kül olmuş ve bizi bu pisliğe bulaştırdığım için kendi gemimin koridorlarında acaba bir kurşun yiyecek miyim diye endişelenmeden yürüyemiyorum bile. Open Subtitles الأرض , مُجرًد كوكب نفايات عديم القيمة ولا أستطيع حتًى السير بمركبتى إذا كُنت أستطيع التماسك للخروج من هذه الفوضى
    Bu pisliğe biz neden olmadık ama biz temizleyebiliriz. Open Subtitles لم نتسبب في تلك الفوضى ولكن بإمكاننا تنظيفها
    Seni bu pisliğe ben sürükledim, tamam mı? Babama gidiyorum. Open Subtitles أنا من أدخلك بهذه الفوضى سأذهب إلى والدي وأخبره
    Şu pisliğe bir bak. Ne yapıyorsun? Open Subtitles يا للهول , إنظر إلى هذه الفوضى ماذا تفعل؟
    Ben de bu pisliğe sizin kadar bulaştım. Dörtte biri işimi görür, teşekkürler! Open Subtitles مثل ما أنا مشاركة في هذه الفوضى أريد المشاركة في المال ، سأخذ الربع ، شكرا
    Yüzünüzü sizin meydana getirdiğiniz pisliğe sürtüyor. Open Subtitles إنه يؤنبكِ على الفوضى والمتاعب التي سببتيها.
    - Düşünce, bu pisliğe düşünce demek aptallara yakışır, bir Alman örencisine değil! Open Subtitles تدعو هذه القذارة أفكاركم كلاهما يبدوان شبيهين للـ"أبله" الكامل لكن ليس للطالب الألماني,
    Evet, işin sırrı kendini pisliğe bulaştırmamakta. Open Subtitles نعم, لكن الخدعة تكمن أنك لا تجعلين القذارة تلوثك,
    Kıçıma kadar pisliğe battım, sorun bu. Open Subtitles أنا غارق في القذارة حتى مؤخرتي هذا هو الخطب
    Bütün her türlü pisliğe davetiye çıkarıyorlar. Open Subtitles لكنهم سمحوا لهم بالدخول الأمراض وجميع أنواع القرف .
    Tek isteğim üzerinde yürüdüğüm pisliğe tapacak bir kızdı. Open Subtitles كل ما طلبته هو فتاة تسجد على . التراب الذى أمشى عليه
    Kocalarımız durmadan ona koşturan şeyin ne olduğunu sorun domuzun pisliğe koşması gibi! Open Subtitles إسأليها ما الذي يجر أزواجنا مجددا إليها... مراراً و تكراراً كالخنازير إلى الوحل
    Bir şair veya filozof, aynı bir pisliğe bulaşmışlarsa, Open Subtitles أحد الشعراء أو الفلاسفة مر بنفس الورطة فكتب عنها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus