Başka seçeneğim yok. Onu bu pisliğe ben bulaştırdım. Onu kurtarmalıyım. | Open Subtitles | أنا لستُ مخيّر أنا أدخلتها الى هذه الفوضى ويجب أن أخرجها |
Hatta bir de raporlarınla seni bu pisliğe benim soktuğumu düşünürsen. | Open Subtitles | بإعتبار الفوضى التى سببتها لك مع تلك التقارير |
Benim rehberliğim ve desteğim sizi bu pisliğe bulaştırdı. | Open Subtitles | إنَّ إرشادي و دعمي هما من وضعاكِ في هذه الفوضى المُهلِكة |
"Lurconis, şehrin altında yaşar. Pislikten pisliğe dolaşır. " | Open Subtitles | لوركونيس يسكن أسفل المدينة القذارة للقذارة |
Aklınızdan; "Basalım tekmeyi, alalım ifadelerini." "Ve yarından tezi yok, bu pisliğe son verelim" diye geçiriyorsunuz. | Open Subtitles | تفكرون بأنه علينا أن نطردهم و نحصل على أسمائنا و أن ننهي هذه القذارة قبل يوم البارحة |
- Eğer bu pisliğe yeterince sahip olabilseydim. | Open Subtitles | - إذا كنت على علم فقط لقد كان يكفي من هذا القرف. |
Son bir basamak ve sonra güç bana geçtiğinde sana yaptıkları için yerin dibine, pisliğe gömülecekler ve beni hor görerek küçümsedikleri için! | Open Subtitles | لم يعد باقياً إلا خطوة واحدة ثم بعد ذلك عندما استولى على السلطة سأمرغ أنوفهم فى التراب لما فعلوه بك |
Bu pisliğe kendi becereriksizliğinizi örtbas etmek için uğraşan... | Open Subtitles | نحن في هذه الفوضى لأنك ورفاقك الجبناء تكذبون |
Bittikten sonra yere doğru baktım yerdeki pisliğe. | Open Subtitles | وبعد ما انتهى الامر نظرت للاسفل في الفوضى التي على الارض |
Bütün bu pisliğe gireceğimi biliyorsum... | Open Subtitles | عرفت الشىء نفسه مع دخولى لتلك الفوضى الكاملة |
Kahretsin. Neden kendini bu pisliğe bulaştırmak zorunda? | Open Subtitles | اللعنة ، لمَ عليه أن يقحم نفسه في هذه الفوضى ؟ |
Dünya yanıp kül olmuş ve bizi bu pisliğe bulaştırdığım için kendi gemimin koridorlarında acaba bir kurşun yiyecek miyim diye endişelenmeden yürüyemiyorum bile. | Open Subtitles | الأرض , مُجرًد كوكب نفايات عديم القيمة ولا أستطيع حتًى السير بمركبتى إذا كُنت أستطيع التماسك للخروج من هذه الفوضى |
Bu pisliğe biz neden olmadık ama biz temizleyebiliriz. | Open Subtitles | لم نتسبب في تلك الفوضى ولكن بإمكاننا تنظيفها |
Seni bu pisliğe ben sürükledim, tamam mı? Babama gidiyorum. | Open Subtitles | أنا من أدخلك بهذه الفوضى سأذهب إلى والدي وأخبره |
Şu pisliğe bir bak. Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | يا للهول , إنظر إلى هذه الفوضى ماذا تفعل؟ |
Ben de bu pisliğe sizin kadar bulaştım. Dörtte biri işimi görür, teşekkürler! | Open Subtitles | مثل ما أنا مشاركة في هذه الفوضى أريد المشاركة في المال ، سأخذ الربع ، شكرا |
Yüzünüzü sizin meydana getirdiğiniz pisliğe sürtüyor. | Open Subtitles | إنه يؤنبكِ على الفوضى والمتاعب التي سببتيها. |
- Düşünce, bu pisliğe düşünce demek aptallara yakışır, bir Alman örencisine değil! | Open Subtitles | تدعو هذه القذارة أفكاركم كلاهما يبدوان شبيهين للـ"أبله" الكامل لكن ليس للطالب الألماني, |
Evet, işin sırrı kendini pisliğe bulaştırmamakta. | Open Subtitles | نعم, لكن الخدعة تكمن أنك لا تجعلين القذارة تلوثك, |
Kıçıma kadar pisliğe battım, sorun bu. | Open Subtitles | أنا غارق في القذارة حتى مؤخرتي هذا هو الخطب |
Bütün her türlü pisliğe davetiye çıkarıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم سمحوا لهم بالدخول الأمراض وجميع أنواع القرف . |
Tek isteğim üzerinde yürüdüğüm pisliğe tapacak bir kızdı. | Open Subtitles | كل ما طلبته هو فتاة تسجد على . التراب الذى أمشى عليه |
Kocalarımız durmadan ona koşturan şeyin ne olduğunu sorun domuzun pisliğe koşması gibi! | Open Subtitles | إسأليها ما الذي يجر أزواجنا مجددا إليها... مراراً و تكراراً كالخنازير إلى الوحل |
Bir şair veya filozof, aynı bir pisliğe bulaşmışlarsa, | Open Subtitles | أحد الشعراء أو الفلاسفة مر بنفس الورطة فكتب عنها |