"piyasayı" - Traduction Turc en Arabe

    • السوق
        
    • بالسوق
        
    Sistemi hacklemek ve piyasayı düzenlemek için server odasına gideceksiniz. Open Subtitles سوف تذهبان إلى غرفة الخادم لاختراق النظام وتثبيت السوق. اختراق؟
    Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi bugünkü ana piyasayı oluşturuyor. TED الاتحاد الاوروبي اي تي اس هو السوق الرئسية
    İkisi de Afrika'dan. İkisi de kendini hizmet sektörüne adamış ve piyasayı bilen girişimcilere yaptığımız yatırımlar hakkında. TED كلاهما حول الإستثمار في رجال الأعمال الضالعين في الخدمات، الذين يعرفون السوق حقاً.
    "...Hadi piyasayı elimizdeki en iyi geribesleme aracı olarak kullanalım ve..." "...insanların ne kadara bunları alabileceğini bu şekilde anlayarak, onlara seçim saygınlığı verelim..." TED لنستخدم السوق كأفضل أداة للتتحسس لدينا ، و نفهم بأي سعر سيدفع الناس، بحيث يحصلون على كرامة الإختيار.
    Çiftçilere rüşvet vermeye, piyasayı yönlendirmeye ve iki beysbol takımına koçluk yapmaya ne ara vakit buldun hayret valla. Open Subtitles أريد أن أعرف كيف تملك الوقت لترشي المزارعين وتتلاعب بالسوق وتدرب فريقَي بيسبول متنقلين؟
    İlk olarak, bütünüyle çökmüş bir piyasayı fark etmek. TED أول شيءٍ يجب ان نحدد إذا ما كان هناك فشل كامل في السوق لتأمين اللقاح.
    İngiliz Doğu Hindistan şirketi de, çayı kendileri yetiştirebilmeyi ve piyasayı daha fazla kontrol edebilmeyi istedi. TED أرادت شركة الهند الشرقية البريطانية أن تزرع الشاي بنفسها وتزيد سيطرتها على السوق.
    Satışlarda sağlanacak ilerleme piyasayı canlandırır ve... Open Subtitles الإستعانة بالروافع المالية عن طريق الشراء من السوق سوف تضاعف العائدات الخاصة بك
    piyasayı çok kızdırır. Open Subtitles أن الأمر خطير للغاية أنا خائف للغاية من السوق
    Size küresel piyasayı anlatmama gerek yok ki. Open Subtitles لذا فلن تحتاجوني لأن أتحدث لكم عن السوق التجارية العالمية
    Ama sonra bu ev kredisi fantezisinin piyasayı çökerteceğini anlamışlar. Open Subtitles ولكنهم كانوا يعلمون بأن القروض الوهمية على المنازل ستتسبب بإنهيار السوق
    ..yıllarca piyasayı öldürürsün Biter Open Subtitles سوف تُنهي أمر السوق لسنواتٍ عِدّة سيـــنتهي الأمــــرُ
    Yanlış ellerdeki çok fazla zaman piyasayı çökertebilir. Open Subtitles الكثير من الوقت مع شخص غير مناسب قد يدمر السوق
    Daha sonra piyasayı yenmek için bilgisayar üzerinden kontrol edilen yüksek frekanslı bir alım satım programı kullanmaya başladık. Open Subtitles ولكنّي أنشأتُ برنامج تداول عالي التردد. بإستخدام الحاسوب للإحتيال على السوق.
    Bu iş anlaşmasında, senin işin piyasayı ayarlamak ve ve piyasa planının etkinliğini incelemek, hepsi bu. Open Subtitles بهذا التعاقد، وظيفتك معايرة السوق وتجمعي تأثير الخطة التسويقية فقط
    Terör saldırısı başarıyla tamamlanmazsa, piyasayı istila edemeyecekler. Open Subtitles فهي ليست الفيضانات ستعمل السوق ما لم هجوم ارهابي غير ناجحة.
    Japon Bankası parasını zayıflatmak için piyasayı Yen ile doldurmadan hemen önce... Open Subtitles فقط قبل أن ينشر مصرف الياباني السوق .بعملة "الين" لكيّ يضعف عملتنّا
    Yazılım karşı önlem görevi görüyor. Gerçek zamanlı olarak piyasayı dengede tutuyor. Open Subtitles البرنامج يعمل كإجراء مُضاد، ويُثبّت السوق في الوقت الحقيقي.
    İkimiz sistemi hacklemek ve piyasayı düzenlemek için server odasına gideceğiz. Open Subtitles أنا وأنت سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام وتثبيت السوق.
    piyasayı yeni ürünlere boğacaksam, yeni avukatlara ihtiyacım olacak. Open Subtitles وأنا بحاجة لمــحامين جُــدد إذا كنت على وشك إغراق السوق بمنتج جــديد.
    Sahtekârlıkla kazandığı her doları içeriden adığı bilgiyle, piyasayı manipüle ederek o insanlardan çalıyor. Open Subtitles كل دولار يكسبه عبر الاحتيال والمخبر والتلاعب بالسوق هو دولار يخسره أحد الناس الذين يستحقونه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus