"polise gidip" - Traduction Turc en Arabe

    • الذهاب للشرطة
        
    • سأذهب إلى الشرطة
        
    • الذهاب إلى الشرطة
        
    • نذهب إلى الشرطة
        
    • نذهب للشرطة
        
    • لم لا تذهب إلى الشرطة
        
    • بالذهاب إلى الشرطة
        
    • سأذهب للشرطة
        
    Ve polise gidip bir dava açmalarını istemek yerine kendi başlarına yapmaya başladılar. Open Subtitles وبدلاً من الذهاب للشرطة وطلب منهم بناء قضية قامو بفعل ذلك بانفسهم، والسبب؟
    Yapmam gereken tek şey polise gidip, ilk üç soygunu itiraf etmek ve, bak ne diyeceğim, birden, kadınların öldürüldüğü öteki iki soygunu araştıracaklar. Open Subtitles كل ما علي الذهاب للشرطة والاعتراف عن تلك السرقات الثلاث أتعرف ؟
    polise gidip bu olaya karıştığımı söyleyeceğim. Open Subtitles سأذهب إلى الشرطة وأخبرهم بأني متورط
    Bu işi mahvetmeden önce, polise gidip bodrumda esrar tarlan ...olduğunu söyleyebileceğimi unutma. Open Subtitles قبل أن تفسد هذا تذكر أنني أستطيع الذهاب إلى الشرطة وأخبرهم بشأن المزرعة التي تنشأها في سردابنا
    polise gidip her şeyi anlatmalıyız. Open Subtitles يجب أن نذهب إلى الشرطة ونخبرهم بكل شيء
    Neden sadece polise gidip, olanların bir kaza olduğunu söylemiyoruz? Open Subtitles ألا يمكننا أن نذهب للشرطة و نخبرهم أنه حادث؟
    Ne diye polise gidip istediğini anlatmıyorsun? Open Subtitles لم لا تذهب إلى الشرطة وتخبرهم بما تريده أياً يكن؟
    Eğer tekrar beraber olmazsak... polise gidip benim yaptığımı söylemekle tehdit etti. Open Subtitles تُهدد بالذهاب إلى الشرطة وتقول بإنني ضربتها إذا لم تّعد علاقتنا مع بعض مجدداً
    polise gidip ne bildiklerini öğrenicem. Open Subtitles حسناً ، سأذهب للشرطة و سأعرف ما يعرفونه
    Yapabileceğim tek şey polise gidip olanları anlatmak. Open Subtitles الحل الوحيد هو الذهاب للشرطة و إخبارهم بما حدث
    Bir süre sonra polise gidip gerçeği anlatmak istediğini düşündüm. Open Subtitles أتوقع بأنكَ بعد فترة أردتَ الذهاب للشرطة وإخبارهم بالحقيقة
    polise gidip gördüklerini anlatmasına ne engel oluyordu? Open Subtitles ما الذي يمنعها من الذهاب للشرطة وإخبارهم بما رأته؟
    Benden polise gidip gördüklerimi anlatmamı istedi. Open Subtitles طلب منّي الذهاب للشرطة لأدلي بما رأيت.
    polise gidip evi senin yaktığını söyleyeceğim. Open Subtitles سأذهب إلى الشرطة و أخبرهم بما فعلتِ
    Hayır. polise gidip onlara durumu açıklayayım. Open Subtitles سأذهب إلى الشرطة وأشرح لهم الوضع
    Hâlâ daha polise gidip gerçekleri anlatabiliriz. Open Subtitles يمكننا الذهاب إلى الشرطة و إخبارهم بالحقيقة
    Nate de polise gidip olanları anlatmak mı ne istiyordu öyle bir şey Cameron'un da gözü döndü falan. Open Subtitles ونيت كان يقول أن كان يريد الذهاب إلى الشرطة ونقول لهم ما حدث والأشياء، ويرتدي الباروكة كاميرون.
    polise gidip her şeyi anlatmalıyız. Open Subtitles يجب أن نذهب إلى الشرطة ونخبرهم بكل شيء
    polise gidip, tanık koruma isteyebiliriz! Hayır, hayır, hayır, hayır! Open Subtitles ـ نذهب إلى الشرطة ونطلب منهم الحجز الوقائي!
    İkimiz hariç. Bence polise gidip itiraf etmeliyiz. Open Subtitles أعتقد أنه يجب علينا أن نذهب للشرطة ونعترف
    Javi polise gidip cesedin nerede olduğunu söylemekle tehdit ediyor. Open Subtitles خافي) يهدد بالذهاب إلى الشرطة) و إخبارهم عن مكان الجثة
    Payıma düşeni istiyorum yoksa polise gidip Borden kardeşlerin bodrumunda bulduğum ölü bebeği anlatırım. Open Subtitles أريد نصيبي وإلا سأذهب للشرطة وأخبرهم بأمر الطفل الميت الذي وجدته في قبو الأختان (بوردين ..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus