"politik ve" - Traduction Turc en Arabe

    • والسياسية
        
    • السياسي
        
    • سياسية
        
    • السياسية
        
    • وسياسية
        
    Ve belki bu durumun bir iki küçük etik, politik ve ahlaki sonucu da olabilir. TED وساعتها ربما يواجهك مشكلة او اثنتين صغار من الناحية الأخلاقية والأدبية والسياسية.
    Ben bu hayat kurtarıcı ilaçların erişilebilirliğinde ki eşitsizliğe ya da bunun eşitsizliğin altında yatan ve bulaşma oranının artmasına sebebiyet veren politik ve ekonomik sistemlerle ilgili düşüncelerimi dile getirmedim. TED لم أذكر عدم المساواة في الحصول على هذه الأدوية المنقذة للحياة أوالأنظمة الإقتصادية والسياسية الضمنيّة التي كانت السبب في معدلات الإصابة في صفوف عديد السكان.
    13 yıl oldu, Hong Kong'un politik ve hukuk sistemi hala 1997'de olduğu kadar farklı. TED بعد 13 عاماً النظام السياسي والعدلي في هونغ كونغ مختلف كثيراً عما كان عليه في عام 1997
    Ve son 200 yılı içeren politik ve sosyal tarih daha çok bu sınıfla ve yeni sorun ve imkanlarla ne yapılacağıyla ilgilenmiş. TED ومعظم التاريخ السياسي والاجتماعي للسنوات ال 200 الماضية ارتبطت عميقاً بهذه الفئة، وبالمشاكل والفرص الجديدة.
    Bu, seksin politik ve aynı zamanda kişisel imalar içerdiği fikridir, tıpkı evinizde bulaşıkları kimin yıkadığı ya da halıyı süpürdüğü gibi. TED وهي الفكرة في أن لدى الجنس تلميحات سياسية وشخصية كذلك، مثل، مَنْ ينظف الأطباق في بيتك، أو من يكنسُ السجاد.
    Zorla alıkonulma politik ve dini inançlardan kaynaklanmakta. Open Subtitles مقبوض عليهم ضد ارادتهم مبنية على قواعد سياسية بحتة أو معتقدات دينية
    Belli konular sürekli aklıma gelir: adalet, sadakat, şiddet, ölüm, politik ve sosyal meseleler, özgürlük. TED بعض المحاور تستمر في الظهور العدالة، الوفاء، العنف، الموت، المواضيع السياسية والاجتماعية الحرية.
    Yani, politik ve Ekonomik Staj Programı Open Subtitles هي زمالة تدريبية وسياسية وبرنامج أقتصاد.
    Bir yardım organizasyonunu yönetiyordu ve ben de onunla birlikte politik ve sosyal toplantılara katılır, ahalinin sosyal ve ekonomik problemler hakkındaki konuşmalarını dinlerdim. TED كان يترأس منظمة خيرية، وكنت أذهب معه إلى التجمعات الاجتماعية والسياسية للاستماع والتحدث مع رجال المجتمع المحلي حول المشكلات الاجتماعية والسياسية.
    Gerçek duygusal zekâ, duygularımız hakkında inanış şeklimize yön veren ve mutluluk, nefret, öfke veya sevgi gibi duyguların hâlâ değişebildiğini anlamamızı isteyen sosyal, politik ve kültürel güçleri anlamamızı gerektirir. TED الذكاء العاطفي الحقيقي يتطلب أن نفهم القوى الاجتماعية والسياسية والثقافية التي شكّلت ما نعتقده عن عواطفنا، وأن نفهم كيف أن عواطف السعادة أو الحزن أو الحب أو الغضب ربما لا زالت تتغير حتى الآن.
    Ekonomik, politik ve hukuksal anlayış üzerine geleneksel bir inceleme olduğundan hala üzerinde çalışılan klasik bir kitaptır. Open Subtitles وهو يمضي وقتاً طويلاً مع أطروحته الشهيرة للحكومة التي أصبحت من حينها نصاً مقدساً للمفاهيم الاقتصادية والسياسية والقانونية
    Bu Papa'nın politik baskısını genişletme arayışında olan politik ve dini bir gruptu. TED كان هذا فصيل سياسي وديني سعى لتوسيع النفوذ السياسي للبابا.
    "Oturma Odası Konuşmaları", politik ve kişisel farklılıkları iyileştirmek için oluşturulmuştu. TED لقد صممت أحاديث غرفة الجلوس للبدء بعلاج الاختلاف السياسي والشخصي.
    Bu gece, sistemimizin iki büyük desteğini bir araya getirmeye karar verdik. politik ve finansal. Open Subtitles لهذا السبب نوحّد هذه الليلة ركنيّ نظامنا، السياسي والإقتصادي
    Binlerce mil ötede, bir avuç vatandaş politik ve ekonomik açıdan önemsiz, bana kalırsa. Open Subtitles هي على بعد آلاف الأميال, و مليئة بالسكان, هي بلاقيمة سياسية أو إقتصادية, إن عذرتني.
    Yarısı politik ve yarısı militan olmak üzere yarım düzine hücremiz var. Open Subtitles ست خلايا فعالة، وست خلايا سياسية وست عسكرية
    Görünüşe bakılırsa politik ve kültürel sayfaları da varmış. Open Subtitles أتعرفين؟ اتضح أن بها بضعة مقالات سياسية وثقافيّة هامّة أيضاً
    politik ve ekonomik sorunlarla birlikle iklim değişimlerinin bir etkisi var; hepsi üst üste geliyor ve şehirler ile orada yaşayan insanları, bizleri de olumsuz etkiliyor. TED تغير المناخ بالإضافة إلى المشاكل السياسية والاقتصادية، لها تأثيرها؛ فهي تغير أحوال المدن والأشخاص، القاطنين فيها.
    Tabii ki Eyfel Kulesi'nin uzunluğunda mutabık kalmak; ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay. TED بالطبع، إن الاتفاق على ارتفاع برج إيفل أسهل بكثير من الاتفاق على القضايا الأخلاقية، السياسية والأيديولوجية.
    "politik ve sosyal doğa düşüncesinde bulunur." Open Subtitles بل سيعثر عليها في الإعتبارات ذات الطبيعة السياسية أو الإجتماعية
    Kırım yarımadasındaki çatışmalardan, Latin Amerika'ya Avrupa'dan ABD'ye varana kadar, hackerlar sosyal, politik ve askeri konularda güçlü bir etkiye sahip. TED انطلاقا من أزمة شبه جزيرة القرم وصولا إلى أمريكا اللاتينية، من أوروبا إلى الولايات المتحدة، أصبح المخترقون قوة دعم اجتماعية وسياسية وعسكرية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus