| Bunlar dışarıda parketmiş haldeki çok pahalı bir Porsche'un anahtarları. | Open Subtitles | تلك مفاتيح سيارة "بورش" غالية جدا مركونة في الخارج |
| Şu Stokes, gümüş rengi Porsche'un yanındaki. | Open Subtitles | هذا هو ستوكس ، سيارة بورش فضية |
| O ve arkadaşı bir Porsche'un içinde Alameda'da 180 le gidiyorlardı. | Open Subtitles | "هو و صديقه كانا في سيارة "بورش "بسرعة 80 كلم في "ألميدا |
| Joe, eğer bir kadın seni Porsche'un önünde görüp, | Open Subtitles | انظر (جو) إذا رأتك امرأة واقفاً أمام سيارة بورش |
| Porsche'un içindeyiz. | Open Subtitles | نحن في سيارة "بورش". |
| Porsche'un varmış be. | Open Subtitles | لديك سيارة (بورش) |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 