Dün gece akşam postasıyla geldiler. -Evet? | Open Subtitles | لقد وصلت في بريد المساء في الليلة الماضية - و إذا ؟ |
Her gün hava yolu postasıyla sana öpücükler göndereceğim! | Open Subtitles | سأبعث لكِ قبلاتي في بريد جوّيّ يوميًّا |
Bu, akşam postasıyla geldi. | Open Subtitles | جاءت هذه الرسالة لكِ في بريد المساء |
Bu sabah postasıyla geldi. Bana yollanmıştı. | Open Subtitles | لقد جاء مع بريد الصباح، مُرسل لي. |
Akşam postasıyla gelecektir sanırım. | Open Subtitles | سيصل في بريد المساء كما أتوقع |
Bu, sabah postasıyla geldi. | Open Subtitles | هذا كان مع بريد الصباح |
Şiirlerimin sermaye yükseltme postasıyla gitmesini istedim. Brad istemedi. | Open Subtitles | لأنني أردت أن تنتشر قصائدي مع بريد جامع الأموال، أما (براد) فلا |
Bir süre önce Shania postasıyla gitmeyen şiirler üzerine Brad Stand'la yaptığımız kavganın benim yüzümden olan bölümü için özür dilerim. | Open Subtitles | أولاً، أود الاعتذار عن المشاجرة... التي أقمتها مع (براد ستاند) منذ فترة بسبب القصائد... التي لم ترسل مع بريد (شنايا) |
Gwen, senin için paket var. Akşam postasıyla geldi. | Open Subtitles | (قوين), حزمه لكِ أتت مع بريد المساء. |
Bu öğlen postasıyla geldi, Daisy. | Open Subtitles | هذه وصلت في بريد المساء (ديزي) |